Bugün size tarihin önemli olaylarından birini yazmak istedim. Menemen olayı ya da Menemen Kubilay olayı olarak da karşımıza çıkacak bu tarihi olay İzmir ilimizin Menemen ilçesinde gerçekleşmiştir. Menemen olayı tarihi olarak karşımıza çıkan 23 Aralık 1930 yılında aslında öğretmen olan, askerliğini ise yedek subay olarak yapan Öğretmen Mustafa Fehmi Kubilay’ın ve ona yardım etmek için gelen 2 bekçinin öldürülmesi olayıdır. Şeriatın gelmesi gerektiğini savunan bir grup insan tarafından yedek subay Mustafa Fehmi Kubilay’ın, Hasan ve Şevki isimli bekçilerin öldürülmesi ile tarih sayfalarında karşımıza çıkan bir olaydır. Kubilay olayı önemi yeni kurulan Cumhuriyette Şeyh Said isyanından sonra karşılaşılan ikinci büyük dini ayaklanması olması ve dini içerikli bir durum olmasıdır. Şeriat savunucuları ile yedek subay olan Mustafa Fehmi Kubilay arasında geçen bir olay olsa da karşımıza şeriat ile Laikliğin çatışması olarak da çıkabilmektedir. Tek bir sebebi olmayan aksine sebeplerin birbirini tetiklediği bir olay olan Menemen olayı ile ilgili listeyi sizin için hazırladık. İşte Menemen olayı nedenleri Şeriat isteyen kesimin Laz İbrahim önderliğinde ayaklanması. Derviş Mehmet isimli kişinin kendisini herkese mehdi olarak tanıtması. Cumhuriyet ile gelen yeniliklerin şeriatçı grup tarafından reddedilmesi. Cumhuriyet karşıtlığı.

SONUÇLARI

23 Aralık 1930 yılında meydana gelen ve Mustafa Fehmi Kubilay isimli yedek subayın başının kesilerek öldürülmesi ile askerlerin müdahale ettiği bir olay olan Menemen olayı, ciddi sonuçlar ve yaptırımlar doğurmuştur. Askerlerin sert müdahalesi ve bölgede sıkıyönetim ilan edilmesi ile kontrol altına alınan bu isyanın sonuçları ve yaşananlar ise şu şekildedir Çok yeni olan Cumhuriyet rejiminin çok partili hayata hazır olmadığı anlaşıldı. Özellikle Menemen olayının çıktığı bölge olmak üzere sıkıyönetim ilan edildi. Laikleşmenin ve yeniliğin reddedildiği bir isyan olduğu için laikleşme yolunda atılan adımlar hız kazandı ve halk fikirlere adapte edilmeye çalışıldı. Cumhuriyet ve laiklik karşıtı bu ayaklanmaya katılan ve Mustafa Fehmi Kubilay isimli yedek subayın öldürülmesinde rol oynadığı düşünülen 105 sanık 15 Ocak 1931 yılından itibaren Divan-ı Harpte yargılanmaya başlandı. Yargılamalar neticesinde ayaklanmaya katılan 37 kişinin idamına, 41 kişinin çeşitli hapis cezaları ile cezalandırılmasına karar verildi.