Sanat dünyası bugünlerde herkesi şaşırtmaya devam ediyor. Eskiden sanat deyince akla ya bir tuvalde ya da bir sahnede sergilenen eserler gelirdi.

Günümüzde sanat büyük ölçüde değişime uğradı. Bugün sanatın bir galeriye ya da bir tiyatro sahnesine sığmayacak kadar büyük bir hale geldiğini görüyoruz. Teknoloji, sosyal medya, hatta günlük hayatımız bile sanatın bir parçası haline geldi.

Düşünün, eskiden sanat eseri bir kez yaratılırdı ve o haliyle kalırdı. Ama şimdi? Dijital sanatçılar bir eser yaratıyor, sonra başka bir sanatçı o eseri alıp başka bir şeye dönüştürüyor. Adeta bir sanat zincirine dönüşüyor. Kötü bir şey gibi görünse de aslında sanatın akışını sağlıyor. Hatta bazen bir sosyal medya videosunda bile kendinizi “Bu bir sanat eserimi?” diye sorgularken bulabilirsiniz.

Ama gel gelelim, bu yeni dönem herkesi memnun etmiyor. "Sanat bu mu yani?" diye soranlara çok rastlıyoruz. Bir çöp kutusunu galerinin ortasına koyup yanına da üç beş kelimelik bir açıklama yazıldığında kafaları karışanlar oluyor. Ama belki de sorun bizde; sanatı hep bir anlam bulma zorunluluğuyla yaklaştığımız için farkını anlayamıyoruz.

Bir de teknolojinin getirdiği yeni boyutlar var. Mesela NFT’ler. Dijital bir dosyanın çok yüksek fiyatlara satılması bazılarımıza anlamsız gelebilir. Şöyle düşünün; bir Van Gogh tablosunu sadece görmek mi istersiniz, yoksa size ait olmasını mı? NFT'ler aslında dijital sanatı sahiplenmenin yeni yolu. Belki de gelecekte Mona Lisa’nın dijital sürümü NFT olarak birisinde görürsünüz, kim bilir?

Şu da bir gerçek ki sanatı anlamak ya da sevmek için "klasik" tanımlardan çıkmak gerekiyor. Bazen sadece bakmak yetiyor. Gözlerimizi açmak ve yeniye kucak açmak, sanatın bu hızlı değişim temposunda kaybolmamak için tek çaremiz. Belki de bu dönemin bize öğrettiği en büyük ders, sanatı sadece “neyi anlattığıyla” değil, “neler hissettirdiğiyle” değerlendirmek.

Yani, bir dahaki sefere çöp kutusunun yanında bir açıklama yazısı görürseniz, biraz durup düşünün. Belki o anda anlamazsınız ama belki de sanat, size sadece bir soru sormaya çalışıyordur: "Görüyor musun?"