Birçok kişinin kafasında karavanla tatil düşüncesi vardır. Hadi şimdi o karavanla tatil için belirli bir güzergah belirleyelim.
Marmara Bölgesi’nde gezmek için Edirne’den çıkın yola eski Osmanlı başkentini görün, Selimiye’yi gezin, Edirne’nin tarihi alanlarında dolanıp Tekirdağ köftesini yiyip İstanbul’un tarihi yerleri görüp yola devam etmek de yarar var. Kocaeli, Yalova, Sakarya derken Bursa’da da bir güzel dolanıp Bursa kebabını yiyin sonra Bilecik, Balıkesir derken hop Çanakkale’de Truva Antik Kenti’ni, Asos Antik Kentini ve Çanakkale Şehitliği’ni ziyaret edin.
Ege Bölgesi’ne gelince İzmir’in o bilindik havasını çekin içinize, şehzadeler şehrine Manisa’ya gidin orada Sardes’i görün, Kütahya’ya geçin porselenlerine hayran kalıp antik kentlerine bakın. Oradan AfyonKarahisar’a geçip kaymağını ve sucuğunu deneyin, Aydın’ı, Muğla’yı tüm güzellikleriyle inceleyin. Uşak kilimlerini inceleyin ve alın.
Denizli’nin Pamukkale’sinde gezerken derin nefes alın. Akdeniz Bölgesi’ne gelince Burdur’un Sagalassos’unu, Kibyra’sını ve Salda Gölü’nü görüp Isparta’nın lavanta bahçelerini, gül bahçelerini ziyaret edip Antalya’nın tüm güzelliklerini görün. Mersin’in sahillerinde denizin keyfini çıkarıp Adana’nın lezzetlerini tadın, Osmaniye’den Hatay’a geçin ve sonra Kahramanmaraş’ı da ihmal etmeyin.
Güneydoğu Bölgesi’ne gelince Gaziantep’in lezzetlerine kendinizi kaptırın Kilis’i dolanıp Şanlıurfa’nın Göbekli Tepe’si, Balıklı Gölü’nü görmeden geçmeyin, Diyarbakır’ın surlarına hayranlıkla bakın. Siirt’i, Batman ve Şırnak’ı gezip gün batımını Adıyaman’da Nemrut Dağı’na çıkın. Oradan Mardin’in tarih kokan sokaklarında gezin. Doğu Anadolu Bölgesi’ne geçince Malatya kayısını yiyin, Muş’u, Elazığ’ı dolanın Erzincan’da peynirinizi yiyin ve kahvaltıya Van’a gidin. Hakkari balını almadan geçmeyin ama… Kars’ın lezzetlerine bakın, Erzurum’un tarihinde kaybolun.
Iğdır’dan Ağrı’ya geçiş yapın ve Ağrı Dağı’nın heybetiyle karşılaşın. Ardahan’ın yaylalarında bulutları izleyin, Tunceli’nin tarlalarında dolanın. Karadeniz’e geçiş yapınca tüm oksijeni içinize çekin. Artvin, Bayburt, Gümüşhane, Giresun, Trabzon ve Rize yaylarında tüm yeşilliği, bulutların üstündeki havayı görünce hayranlıkla yolunuza devam edin. Ordu’da fındık yiyip Samsun’da pide yemeden olmaz. Sinop’un burnuna gelip denize taş atın. Oradan Amasya’ya geçip şehzadeler şehrini görün sonra Tokat’a geçin ki orada Roma İmparatoru Julius Sezar, ‘geldim gördüm ve yendim’ demiştir. Çorum’a Hitit Medeniyeti’ne gidin.
Karabük, Kastamonu evlerini görmeden dönmeyin. Bartın’ın sahiline, Zonguldak’ın yeşilliğine bakarken Düzce’de deniz havası alın oradan Bolu yemeklerine geçin bol bol yiyin. İç Anadolu’ya geldiğiniz ilk durak Eskişehir olsun kültürel deneyimlerinizi arttırın. Oradan Çankırı, Karaman, Kırıkkale’yi dolanın, Konya’ya geçip Mevlana’yı görün sonra da Aksaray’da Ihlara Vadisi ve Nevşehir’in dünyaca ünlü peribacalarını izleyin. Kayseri’nin pastırma ve sucukları ile mantısını yemeden geçmeyin.
Sivas Divriği Ulu Camii’nin sanat eserine bakarken Yozgat’ın Roma Hamamı’nı da unutmayın. Niğde’nin gazozunu da atlamayın. Kırşehir’e geçip Ankara’ya gelin. Orada Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ilk ziyaret edin çünkü o olmasa Türk halkı düşmanların elinde oyuncak olacaktı. O olmadan hiçbir gezinin anlamı olmaz. Sevgilerimle…