Mustafa Kemal kurtuluş savaşı mücadelesini verirken zafer kazanacağı inancıyla yapacağı devrimleri kafasında planlıyordu. Savaş biter bitmez kolları sıvayarak büyük devrimlere ilk adımı attı. Önce Osmanlı’dan kalan bu topraklarda nasıl bir devlet kuracağını uygulamaya geçti. Yaptığı araştırmada Arnavut, Boşnak, Ermeni, Süryani, Rum, Kürt gibi farklı uluslardan insanlar yaşıyordu. Türk olarak Bursa’da bir kasaba birkaç köy, Ankara ve Konya’da da durum aynıydı. Mustafa Kemal bir ulus yaratmak için ilk adımını Cumhuriyeti kurmakla yaptı. Adına da Türkiye Cumhuriyeti adı verildi. Ülkede uluslaşma harekatı başlatılmıştı.
Devrimler ardı ardına geliyordu. Son noktayı kültür devrimi yaparak tamamladı.
Sıra şimdi ülkeyi ekonomik açıdan kalkındırmaktı. Ülke savaşlardan bıkmış, yorgun ve fakirdi. Okuma yazma oranı yüzde bir bile yoktu. Kurtuluş savaşında emperyalizme karşı çetin bir savaşa girişen Atatürk’e Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği Başkanı Lenin yardım etmiş silah ve cephane yollamıştı.
Lenin ile dirsek temasına girerek ülkede üretime başlamak gerekiyordu. Lenin kurulacak fabrikalar için mühendisler gönderiyor hatta fabrikayı kurmak için makinaları ülkeye taşıyorlardı. Atatürk sağlığı el verdiği kadar kısa sürede en büyük devrimi yaptıktan sonra kurduğu fabrikalar:1-Ankara Fişek Fabrikası (1924) 2-Gölcük Tersanesi (1924) 3- Şakir Zümre Fabrikası (1925) 4-Eskişehir Hava Tamirhanesi (1925) 5-Alpullu Şeker Fabrikası (1926) 7-Uşak Şeker Fabrikası(1926) 8-Kırıkkale Mühimmat Fabrikası (1926) 9-Bünyan Dokuma Fabrikası (1927) 10-Eskişehir Kiremit Fabrikası (1927) 11-Kırıkkale Elektrik Santrali Ve Çelik Fabrikası (1928) 12- Ankara Çimento Fabrikası (1928) 13-Ankara Havagazı Fabrikası (1929) 14-İstanbul Otomobil Montaj Fabrikası (1929) 15-Kayaş Kapsül Fabrikası (1930) 16-Nuri Killigil Tabanca, Havan Ve Mühimmat Fabrikası (1930) 17-Kırıkkale Elektrik Santrali Ve Çelik Fabrikası (1931- Genişletildi) 18-Eskişehir Şeker Fabrikası (1934) 19-Turhal Şeker Fabrikaları (1934) 20-Konya Ereğli Bez Fabrikası(1934) 21-Bakırköy Bez Fabrikası (1934) 22-Bursa Süt Fabrikası (1934) 23-İzmit Paşabahçe Şişe Ve Cam Fabrikası (1934 Temel Atma) 24-Zonguldak Antrasit Fabrikası (1934 Temel Atma) 25-Zonguldak Kömür Yıkama Fabrikası (1934) 26-Keçiborlu Kükürt Fabrikası (1934) 27-Isparta Gülyağı Fabrikası (1934) 28-Ankara, Konya, Eskişehir Ve Sivas Buğday Siloları (1934)
29-Paşabahçe Şişe Ve Cam Fabrikası (1935 – Tamamlandı) 30-Kayseri Bez Fabrikası (1934 Temel Atma) 31-Nazilli Basma Fabrikası (1935- Temel Atma) 32-Bursa Merinos Fabrikası (1935 Temel Atma) 33-Gemlik Suni İpek Fabrikası (1935 Temel Atma) 34-Keçiborlu Kükürt Fabrikası (1935) 35- Ankara Çubuk Barajı (1936) 36-Zonguldak Taş Kömür Fabrikası (1935) 37-Barut, Tüfek Ve Top Fabrikası (1936)
38-Nuri Demirağ Uçak Fabrikası (1936- İlk Türk Uçağı Nud-36 Üretildi) 39-Malatya Sigara Fabrikası (1936) 40-Bitlis Sigara Fabrikası (1936) 41-Malatya Bez Fabrikası (1937 Temel Atma- Bu Fabrika Hariç Bütün Bez Ve Dokuma Fabrikaları Atatürk’ün Sağlığında Açılmıştır.) 42-İzmit Kağıt Ve Karton Fabrikası (1934- Temel Atma) 43-Karabük Demir Çelik Fabrikası (1937- Temel Atma) 44-Divriği Demir Ocakları (1938) 45-İzmir Klor Fabrikası (1938- Temel Atma) 46-Sivas Çimento Fabrikası (1938-Temel Atma)
Yıl 1971-72 yıllarıydı. Diyarbakır Eğitim Enstitüsü öğretmen okulu. Ben okulun fotoğrafhanesinde karanlık odacı olarak çalışıyordum. 10 Kasım günüydü. Kendimce Atatürk’ün farklı resimlerini karta basarak satmayı planlıyordum. Fiyatlarıyla beraber farklı resimleri cama yapıştırmıştım. Okulun önünde toplanan öğrenciler birden resimleri görünce törenden kopup hızla içeri daldılar. Bana galvanizli hakaret ve küfürler savurarak, “Kim bu Moskoflarla dost olan adamın resimlerini astırdı sana’’ diye bağırdılar. Şaşkın ve kızgındım. Bana saldıranlar sağ görüşlü öğrencilerdi. İşte o görüş bugün fabrikalarımızı sattırmaya, yoktan bir ulus var eden Atatürk’e hakaretler yağdıranlarla dirsek temasında ve dayanışma içinde sesiz kalıyorlar. Ülke yol geçen hanına döndü. Ötekileşme, demografik yapıyı bozmaya başladılar. Bu ihaneti unutamayız….
Ama biz bu değerli insanı kısa ömrüne sığdırdıklarını YAŞADIĞIMIZ BU GÜNLERİ asla ve asla,
UNUTMADIK UNUTMAYACAĞIZ…