Vazgeçmek ile terk etmek arasındaki farka odaklandınız mı hiç? İkisi çok farklı durumları anlatıyor esasında.
Bırakmak istemediğiniz bir şeyi ya da bırakmak istemediğiniz bir durumu bırakmak zorunda kaldığınızda vazgeçmiş olmuyorsunuz, terk etmiş oluyorsunuz. Vazgeçmenin esasında hakkın olanı bırakmak vardır… Yani hakkın olmayan bir şeyi geride bıraktığında ondan vazgeçmiş olmuyorsun onu aslında terk etmiş oluyorsun. Hakkı olandan vazgeçmek çok zor gelir insana… Ama hiç hakkın olmayana sımsıkı bağlıyken terk etmenin acısı tarif bile edilemiyor. Bana kalırsa vazgeçmenin acısını çekmek bazen tercih olmayabilir ama terk etmenin acısını çekmek tamamen tercih meselesidir. Çünkü hakkın olmayanı ısrarla istemek de iradeni bu yönde kullanmak da senin elindeyken işin sonunda kimseyi suçlamaya hakkın da olmaz. Herkes herkese kötülük yapabilir. Ama bir insana bence en büyük eziyeti kendisi yapar. Korkak insan akıllı insandır lafını duyardım hep. Bazen bu durum korkusuz olmakla mı ilgili acaba diyorum. Yani korkak bir insan belki de sırf bu korkaklığı sayesinde çoğu acının, riskin önüne set çeker. Korkusu olmayan insan ise işin sonunda ne olacağını bilse de ateşe yürür gibi yürür o yolda. Korkusu olmayan insan diyoruz da sonu başından belli olan bir durumu illa yaşayıp görmeyi seçmek korkusuzluk mu yoksa aptallık mı bir de buradan bakmak lazım aslında. Neyse ne ister korkusuz de ister aptal de yaşayarak görmeyi seçtiğin an başlıyor bütün sorumluluk…