Afganistan krizi ülkemizi beklenenden çok daha fazla etkileyecek gibi duruyor. Emperyalist güçlerin daha bu yarayı çok kaşıyarak, ülkemize zarar vereceği birçok aydın insan tarafından ön görülmekte.
Amerika neden Afganistan’da…
Neden çekildi?
Bunu söylerken önce Afganistan’ın coğrafi konumuna bakmak lazım. Dört bir yanı dağlarla çevrili olan bu ülke ile Çin, Rus, Amerika ve Avrupa neden ilgileniyor? Oysa bu ülke halkı yüzyıllardır eski usullerle hayvancılık ve tarımla yaşamlarını sürdürüyor.
Birincisi coğrafisinin stratejik bir yol güzergahında olması. Diğer önemli mesele ise gelişmiş ülkelerin maden kaynaklarının tükenmekte olmasıdır. Bu nedenle tüm dikkatleri üzerine çekmektedir. Bir kere petrol yataklarına sahip. Çok zengin doğal gaz yatakları bulunuyor. Dünyada işlenmemiş oldukça zengin maden yatakları bu ülke topraklarında uyur gibi bekliyor. Bakır, altın, uranyum, lityum ve oldukça önemli rezerve miktarı olan demir cevheri bakımından oldukça zengin ve bakir.
İşte bütün mesele buradan kaynaklanıyor…
Çeşitli bahanelerle girdiği her ülkeye sözüm ona demokrasi ve huzur getireceğini söyleyen Amerika ne yazık ki ölüm ve kan götürmekten öteye gitmedi. Bunun en bariz örneğini Irak’ta, Suriye’de yaşadık.
40 yıldır Afganistan’dan elini çekmeyen Amerika, işte bunların peşinde. Binlerce asker kaybeden Amerika 3 milyar dolar harcadığını beyan ediyor. Oysa bu topraklarda tahminlerin çok üstünde 3 trilyon doları aşan maden zenginliğine sahip ve gerek ABD, gerek Avrupa işte bunu istiyor. Bu madenlerin sadece işlenmemiş ham şeklindeki değeri.
Şimdi ne oldu…?
Angola’da, Vietnam’da, Kamboçya’da kaybeden ABD ve uşakları Afgan direnişi karşısında da çekilmek zorunda kaldı.
Ülkeler kendi kaderlerini tayin etme hakkına sahip…
Ne yazık ki emperyalist ülkelerin yönettiği işbirlikçiler karşısında gerici, yobaz Taliban bu savaşı kazanmış görünüyor. İşte tam bu esnada ülkelerini aydınlık yarınlara götürecek olan Afgan halkı bu yobazlara karşı savaşacakları yerde eşlerini, kızlarını, analarını Taliban’ın eline bırakarak kaçıyor.
Oysa ülkeler önce düzenli orduyla savaşır, gerilla savaşı yapar, Milis kuvvetleri oluşturur ve ağır bedeller ödeyerek yarınlar için ölürler…
Biz ve bizim gibi birçok ülke bu yolla bağımsızlığına kavuşmuştur. Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde gerilla ve milis güçleri ile düzenli ordu oluşturularak binlerce insan bu topraklar için can vermedi mi?
Peki Afgan gençlerinin akın akın ülkemize gelmesine ne demeli? Biz bir kentten bir kente zor giderken bunlar ülkeler arası nasıl bir yolculuk yaparak ülkemize geliyorlar? Sınırları nasıl aşıyorlar, neden geliyorlar, amaçları nedir?
İşte benim aklıma takılan soru bu…
Oysa onların ABD emperyalizmine karşı verilen savaş sonucunda ülkelerinde kalıp çocuklarının yarınları için savaşmaları gerekmiyor muydu?
Sınırdan geçenlerin yüzlerine bakın gülerek, sanki düğüne gider gibi akın akın geliyorlar. Ne çoluk, ne çocuk, ne yaşlı var yanlarında.
Bunlar şimdi nerede?
Ne yapıyorlar?
Bilen var mı?