Arkadaş, şu son günlerde Antalya'da yaşamak tam bir moda bilmecesi haline geldi.
Sabah kalkıyorsun, hafif bir serinlik yüzünü okşuyor, "E tamam, sonbahar geldi işte" diyorsun. İnce bir hırka alayım bari diyorsun, ama sakın güvenme! Öğlene doğru o güneş öyle bir parlıyor ki, bir anda yazın ortasında buluyorsun kendini. Sabah dışarı çıktığın ince mont, sırtında taşıdığın bir yük gibi oluyor. Hırka mı almıştın? Geçmiş olsun, akşama kadar cebinde taşımak zorundasın!
En ilginci de, sabah serinliği seni kandırıyor, ona güvenip fazla kalın giyiniyorsun, öğleden sonra sıcakta kavruluyorsun. Geçen gün uzun kolluyla çıkıp pişman oldum. Sonra “Keşke tişört giyseydim” dedim ama bir yandan da akşama kadar beklemek zorundaydım çünkü dönüşte rüzgâr esmeye başlıyor. Resmen modaya değil, hava durumuna göre yaşamak zorunda kalıyoruz!
Bu aralar kat kat giyinmek en güvenli yol gibi. Sabah hırkan, tişörtün, hatta yedekte bir atkın olmalı! Antalya'nın havası gerçekten şaka gibi; bir açıyor bir kapıyor. Hava durumu sunucuları bile ne diyeceklerini şaşırmış durumda! Sabah serin diye montla çıkan da var, öğlen plaj havlusu sırtında plaja koşan da. Arkadaşlarla buluşunca herkes farklı bir sezonu yaşıyor. Kiminin üstünde mont, kiminin ayağında terlik!
Akşamüstleri işte bir tık daha karmaşık oluyor. Gün batarken hava hafiften serinlemeye başlıyor, bir de denizden gelen rüzgâr var. Bir yandan gün boyu terlemişsin, bir yandan da akşam soğuk. Hadi bakalım, eve mi koşacaksın, yoksa çantanı iyice doldurup tedbir mi alacaksın? En iyisi, yanına her ihtimale karşı ince bir ceket ya da şal almak. Akşam serinliğinde işine yarıyor.
İtiraf edeyim, bu karmaşa beni biraz gülümsetiyor aslında. Kış mı, yaz mı geldi anlamadan, sürekli bir hava durumu oyunu oynuyor gibiyiz. Ve bu, Antalya'nın büyüsünün bir parçası. Havası bile sürpriz dolu! Antalya'da yaşıyorsan, bu değişkenlik seni şaşırtmamalı. Sabaha güvenip kışlıkları çıkarmayalım ama yazlıkları da kaldırmak için acele etmeyelim. Çünkü burada bir gün güneş yanığına, ertesi gün rüzgârlı bir akşam yürüyüşüne hazır olman gerekiyor…