Antalya... Bugün güneşi, denizi ve doğasıyla akıllara kazınan bir turizm cenneti. Ancak, her cennet bir zamanlar keşfedilmemiş bir hazineydi.

Peki, bu toprakların ilk sahibi kimdi? Kimler bu bereketli topraklara ayakbastı, kimler bu güzelliğin tadını ilk çıkardı?

Evet, sizleri çok ama çok eski bir zaman yolculuğuna davet ediyorum: Antalya'nın ilk sahiplerine, yani Luvi halkına! Luviler, Anadolu'nun en kadim halklarından biri. Belki de çoğumuz onları pek tanımıyoruz, tarih kitaplarında adları çok geçmiyor. Ancak onlar, Antalya ve çevresinin ilk gerçek sahipleriydi. MÖ 2000'lerden itibaren bu topraklarda izler bırakan Luviler, Antalya'nın ilk şehir devletlerini kuran, ilk tapınaklarını inşa eden, ilk yollarını açan halktı.

Düşünsenize, yüzlerce yıl önce, denizden esen rüzgârların kokusunu, Toroslar'dan gelen serin esintiyi ilk hissedenler onlardı. Çocukları, aynı bizim bugün yürüdüğümüz patikalarda koştu. Tanrılarını aynı dağlara adadılar, sevdalarını aynı güneşin altında yaşadılar.

Luvi dili, Hint-Avrupa dil ailesinin en eski temsilcilerinden biri. Onların taşlara kazıdıkları yazıtlar, tapınaklarındaki rölyefler, bu toprakların ne denli köklü bir geçmişe sahip olduğunu gözler önüne seriyor. Ancak ne yazık ki bu değerli mirasın büyük kısmı zamanla kaybolmuş, toprak altında kalmış. Oysa Antalya'nın tarihini anlamak demek, biraz da Luvi kültürünü keşfetmek demek.

Bizler bugün Antalya'nın tarihi derken Roma'dan, Bizans'tan, Selçuklular'dan bahsediyoruz. Ama Luvi kültürü, bu hikâyenin en başındaki kahraman. Onlar olmasaydı, belki bugün Antalya bu kadar bereketli ve zengin bir tarihe sahip olmazdı.

Bazen düşünüyorum, keşke Luvi çocuklarının oynadığı sokaklarda, onların yürüdüğü taş yollarda dolaşabilsek. Keşke onların gözünden Antalya'yı görebilsek. Belki de, o zaman bu şehrin ne denli kadim ve ne kadar değerli olduğunu daha iyi anlardık.

Bugün bizlere düşen, bu kadim halkın izlerini korumak, onların bıraktığı mirası yaşatmak. Çünkü Antalya'nın gerçek sahipleri, bu toprakların ilk âşıklarındandı. Onların mirası, Antalya'nın kalbinde atmaya devam ediyor.

Luviler bizim atalarımız onlarsız Antalya’yı düşünemeyiz…