2009 yılında vahşice katledilen Münevver Karabulut davası aradan geçen onca seneye rağmen hala gündeme gelmeye devam ediyor.
2009'da Münevver Karabulut'u öldüren Cem Garipoğlu'nun 2014 yılında cezaevinde intihar ettiği haberleri çıkmıştı. Ancak, Garipoğlu’nun otopsi raporunda yer alan görüntüler, ellerindeki morluklar ve bu izlerin aslında boya olduğuna dair iddialar tüm Türkiye'de büyük bir şüphe uyandırmıştı. Özellikle Garipoğlu ailesinin maddi imkanları da göz önünde bulundurulunca kamuoyunda Cem Garipoğlu'nun aslında intihar etmediği, yurt dışına kaçırıldığı düşüncesi doğmuştu. Karabulut ailesi de bütün bu karmaşadan huzursuz olup Cem Garipoğlu'nun mezarının açılması talebinde bulunmuş ancak savcılık tarafından reddedilmişti. Şimdilerde ise alınan yeni karara göre Cem Garipoğlu'nun mezarı açılacak. Akıllara gelen ilk soru ise neden 10 yıl önce talep edilen fethi kabirin şimdi, yani 10 yıl sonra yapılacağı oldu. Tüm Türkiye'yi ayağa kaldıran bu vahşetin dava sürecinin, taleplere cevap verme süresinin neden bu kadar uzun yıllar sürdüğünü her halde herkes merak ediyordur. Mezarın 10 yıl önce açılmasına ne engel olmuştu? Ya da 10 yılda ne değişti ki mezarın açılmasına onay çıktı? Değişen bir durum yok, dava süreci uzun sürdü cevabı kaç kişiye mantıklı gelir? Çünkü malum bu ülkede bazı kişilere yönelik hakaret değil, eleştiri yapsan bile saniyesinde hüküm veren bir adalet var. Yani tüm ülkeyi ayağa kaldıran ve her şeyin aslında ortada olduğu bir davanın tam 10 yıl sürmesi pek akla yatmıyor. Ya da bu davada soru işaretlerine neden olacak, şüphe uyandıracak bir durum yok diyelim. Gerçekten dava süreci bu kadar uzun sürdü diyelim. Gelecek olan DNA sonuçlarına göre o mezardakinin Garipoğlu olmadığı anlaşılırsa ne olacak? Bu ülkede bir katil daha yaptığının bedelini ödememiş deyip susulacak mı?