Merhaba Antalya Gündem okurları. Bundan böyle her hafta sizlerle tarım gündemi ile ilgili görüşlerimi paylaşacağım.

Belediyelerin tanıtımlarında tarıma verdikleri destekleri anlatan kısımlarını görmeye başladık. Özellikle Büyükşehir yasası geçtikten sonra... Son yıllarda yaşanan ekonomik daralma ve üreticinin genel olarak zarar etmesi belediyelerin bu alanda çalışma ve desteklerini arttırdı. Tarım Bakanlığı destekleme planını doğru yapamıyor mu?  Tarım Bakanlığı değil Tarım ve Orman Bakanlığı.

Tarım ve orman işlerinin aynı bakanlıktan yürütülmesinin doğru olmadığını düşünüyorum. Eminim bakanlık taşra teşkilatlarında benimle aynı fikri paylaşan binlerce çalışan vardır. Asıl uzmanlıkları tarımsal işlerin planlanması, üretimin desteklenmesi, yeni üretim desenleri ve oluşturulması vb. konular olan personel, bir taraftan ormancılık işlerine bakmak zorunda kalıyor.  (Bu kısım üst yöneticileri ile alakalı tüm çalışanları ilgilendiren kısım değil.) Hal böyle olunca bakanlık birimlerinin yapması gereken destekleme ve planlama işi belediyelerin tarımsal işler dairelerine kalıyor.

Belediye başkanları, siyasi kişiler olduğu için oluşan boşluğu fırsata çevirerek projelerini bu yöne kanalize ederek hem katma değer sağlayabiliyorlar hem de siyasi kazanım elde edebiliyor. Hatta yok olmaya yüz tutmuş olan bazı yöresel ürünlerin tekrar gündeme gelmesine de imkan sağlıyor. Tarımsal işler ülkelerin temel ve stratejik alanları olması gerekirken, bazı ülkeler maalesef yabancı sermayeli şirketlerin danışmanlığı ve yönlendirmesi ile tarım politikalarını belirlerken, Allahtan biz bu konuda kendi politikalarımızı oluşturabiliyoruz.

Ben aslında ‘belediyeler eyalet yönetimi mantığına mı gidecek, tarımsal işlerde yapılan çalışmalar yerel yönetim yapılanmasının temelini mi oluşturacak?’ gibi konuları yazmak istemiştim fakat yazı başka yöne gitti.

Belediyeler elbette kamu kuruluşları. Kanunlar çerçevesinde istedikleri destekleri yapabilirler. Fakat planlamaların doğru yapılması gerekir. Makro tarım politikalarına uygun ve bölgesel kalkınmayı ön planda tutmak koşulu ile… Desteklemeler yapılırken, eğitim çalışmalarının eksik bırakılmaması gerekir. Ortaklaşa kullanılabilecek araç-gereçlerin bölge kooperatiflerine yapılmalı. Konusunda uzman kişilerce çalışmalar desteklenmeli ve sürdürülebilirlik arttırılmalı. Aslında moda tabiri ile yaşam koçluğunun, üretici koçluğu haline çevirerek üreticinin eğitimi artırılabilir.

Model oluştururken örnek bir bölge veya ürün seçilerek planlama yapılabilir. Örneğin zeytinin neredeyse tüm Antalya’da üretimi var. Çok eskiye dayanan üretim geçmişi olmasına rağmen üretici arasında o kadar doğru bilinen yanlışlar var ki hayal bile edemezsiniz. Yanlışların düzeltilip üretimi ve sonrasında elde edilecek ürünlerin kalitesi arttırılması ile daha çok para kazanma şansı yakalayabiliriz.

Desteklemelerin siyasi karşılığı bu sayede siyasi kazanca çevrilebilir.