Ülkemizin gündeminde yine asgari ücret var..20 bin mi olacak 30 bin mi olacak tartışmaları hala devam ediyor. Asgari ücret 50 bin olsa ne fark edecek? Sonuçta ücretlere zam geldikçe aynı oranda giderlere de zam geliyor. Üstelik sanki bir yarış içerisindeymiş gibi maaşlara gelen zamlardan çok daha fazla zam geliyor giderlere. Ülkenin hali gerçekten acınacak halde.
Üstelik uzun süredir bu süreç devam ediyor ve hiçbir iyileştirme yapılmıyor, yapılamıyor. İnsanlar ekonomik şartlar yüzünden evini geçindiremiyor, çocuklarını okullara göndermekte zorlanan ailelerin sayısı her geçen gün artıyor. Çünkü tek mesele okula kayıt yaptırmak değil, bu çocukların servis ücreti, yeme-içme ihtiyacı, kılık kıyafet ihtiyacı…
Ardı arkası kesilmeyen ihtiyaçlar var. Milli Eğitimin öğrencilere ücretsiz verdiği kitaplar ise ne yazık ki göstermelik olmaktan öteye gitmiyor. Ev kiraları, mutfak ihtiyaçları, kişisel ihtiyaçlar sonu gelmeyen onlarca ihtiyaç varken doğru düzgün bir yol izlenmediği sürece bu ülkedeki insanlar ekonomik anlamda başlayan sürünmeden psikolojik sürünmeye doğru ilerlemeye devam edecek.
Üstelik sorun sadece ekonomik alanda değil. Hukuki alanda, sosyal yaşamda kısacası her anlamda gerçekten her geçen gün kötüye gidiyoruz.
Suç oranları giderek artıyor, insanlar sokakta ya da evde birilerine saldırmaya yer arıyor. Çok ciddi oranda mutsuzluklar yaşanıyor.
Bütün bunlar olmuyormuş gibi yetkililer ise başka ülkelerin borçlarını silmeye devam ediyor, kendi vatandaşlarının ne halde olduğunu görmeden hala dışarıdan nasıl göründüğüyle ilgileniyor. Umut her zaman olmalıdır diyoruz ama bu ülkenin düzeleceğini ummak bile artık hayal gibi geliyor…