Dünya, üzerinde var olan her şeyin sahibidir. Her şey ve herkes dünyaya aittir. Dünya, üzerinde yaşayan canlıların yaşaması için her tür olanağı sağlamakta, her ihtiyacını karşılamaktadır. Dengeli ve bilinçli kullanıldığı takdirde, bunu sonsuza dek karşılayabilecek yeteneğe de sahiptir.
Fakat dünya bu görevini 20. Yüzyıla dek yerine getirirken milenyuma yaklaştıkça aksatmaya başlamış ve milenyumun başından itibaren tehlikeli bir sürece girilmiştir. Çünkü dünyanın üzerinde yaşayan canlılardan insanoğlu, var olduğu günden beri dünyaya hakim olmak ve onu yok edercesine talan etmek, dünya nimetlerine tek başına sahip olmak gibi nedenlerle hem birbiriyle ve hem de doğa ile savaşıp durmuştur. Aslında 20. Yüzyıl ortalarına dek dünya buna dayandıysa da son elli yılda bilim ve teknolojinin gelişmesiyle insanlığın dünya ve doğaya zulmü çekilmez hale gelmiş, doğa imdat diye feryat etmeye başlamıştır.
Aslında dünya çaresiz olmayıp kendisini koruyacak savunma silahları da vardır. Sıcaklığını artırıp küresel ısınmaya ve iklim değişikliklerine neden olabilir. Ekseninde sapma, açısında değişiklik, pandemi vs yaratır ve kendini korur. Bugün insanlık için ters giden her şey, dünyanın savunmaya geçtiğinin işareti olabilir, diye düşünüyorum.
Korona dünyanın imdadına yetişenlerden sadece birisi olup diğerleri de yoldadır. Yani dünya sahipsiz ve korumasız değildir. Gerektiğinde kendisini yenileme gücüne sahiptir. Ama bu yenileme sürecinde insanlık yok olabilir.
İşte dünyanın kendini yenileme denemelerinden birisi küresel ısınmadır. Dünya ısınarak veya soğuyarak kendini yenileyebilir. Kısa süreli bir mini buzul çağı gelebilir. Korona benzeri salgınların yenileri gelebilir. Ekseninde değişiklikler olabilir. Bunların hepsinin de insanın doğayı tahribatına bir tepki olmadığı söylenebilir mi? Tüm bunlar dünyanın savunma silahlarından bazıları olup aşağıdaki gelişmelere baktığımızda dünyanın savunmaya geçtiğini düşünebiliriz.
Tuz Gölü’nde korkutan manzara: Kuluçkaya yatmak için dünyada flamingoların tercih ettiği en önemli sulak alanlar arasında yer alan ve her yıl on binlerce flamingonun geldiği Tuz Gölü’nde çok sayıda flamingo ölü olarak bulundu. Tuz Gölü’nü hem beslenme hem de kuluçka için tercih eden flamingoların esrarengiz ölümü dikkat çekerken, gölde flamingoların bulunduğu yaklaşık 20 ayrı noktada yüzlerce flamingonun öldüğü görüldü. (17.06.2020)
Donmuş toprağın erimesi: Donmuş toprağın erimesi, iklim değişikliğinin en önemli işaretlerinden biridir. Rusya’nın en kuzeyinde yer alan yaklaşık 100 bin nüfuslu Norilsk şehri, dünyanın en kuzeyindeki şehir olup şehir tamamen kalıcı donmuş topraklar bölgesinde yer alıyor. Şimdi buradaki ısınma 2,5 derece olup bazı binalarda çatlaklar oluşmuş. Isınma bu oranda devam ettiği takdirde, Norilsk'teki binaların taşıma kapasitesinin 2040'lara kadar yüzde 75 ila 95 düşüş göstermesi bekleniyor.
Akdeniz tropikleşiyor! Türk deniz araştırmaları vakfı başkanı Prof. Dr. Öztürk, denizbülteni.com’daki 24.08.2019 tarihli yazısında “İklim değişikliği nedeniyle Akdeniz ülkeleri tropikleşiyor. Akdeniz’deki canlıların %25’i endemik olup Kızıl Deniz ve Hint Okyanusu gibi tropik denizlerden gelen canlıların Akdeniz’deki endemik canlıları yok etme olasılığının bulunduğunu” söyledi. Bu duruma göre Akdeniz İkliminin 300 km kuzeye kayabileceği ileri sürülmektedir.