Kasım ayının gelmesiyle birlikte kar yağışları da başladı. Ama ne yağmur ne kar ne güneş çocukluğumuzdaki kadar anlamlı ve güzel gelmiyor artık…
Mesela küçükken kar yağışı başladığında benim aklıma gelen ilk şey kardan kadın yapmaktı. (Kardan adam yapmayı sevmezdim. Niye erkekler başrolde olsun ki? Kadının hükmü sürsün bir zahmet..) Ya da ailemle bahçeye inip kartopu oynamanın heyecanı başlardı hemen…
Sadece kar yağışını izlemek bile çok ayrı bir mutluluk verirdi. Ama şimdi kar yağdığında bunların hiçbiri aklıma gelmiyor. Aklıma gelen ilk şey sokakta yaşayan hayvanlar ve evsizler oluyor. Üşüyen kuşlar, donan hayvanlar, soğuktan titreyen kimsesiz çocuklar...
Ben etrafımda olan hiçbir şeyi, hiç kimseyi görmezden gelemediğim yaşa geldiğimden beri hiçbir şeyin tadını çıkaramamaya başladım. Hayatın güzel tarafları da var tabii ancak ben sadece güzellikleri görebilen biri olamadım. Ben gülerken kim üzülüyor diye düşünmekten kendimi alıkoyamadım...
E durum böyle olunca da hayat her yaş alışımda biraz daha zor gelmeye başladı. Neyse ki nesiller devam ediyor...
Biz büyüyüp hayatın gerçek yüzüyle tanışırken sayısız çocuk da kalbinde masum heyecanlar taşımaya başlıyor. Kısacası ilerde hassas kalpli bireyler olacak bütün çocukların şimdi yaşayacağı bütün mutlulukların tadını çıkarmasını diliyorum...