Antalya’da bir ilk gerçekleşti. 15Kasım da Konyaaltı Nazım Hikmet Fuar ve Kongre Merkezi'nde Arttalya Fuarı açıldı. Sanatseverleri, tarih tutkunlarını ve kültürel keşif tutkunlarını bir araya getirmeyi amaçlayan 1. Antalya Arkeoloji, Kültür ve Sanat Fuarı Kültürel Miras temasına vurgu yaptı.
Fuarda Antalya Büyükşehir belediyesi ve ilçe Belediyelerinin stantları yanında kültürel miras çalışmaları yapan sanatçılar, yayınevleri, kamu kuruluşları da yer aldı.
Antalya, antik çağlardan kalma pek çok önemli yerleşime ev sahipliği yapıyor. Arkeoloji cenneti diyebileceğimiz kentimizde Arkeoloji fuarının ilk kez yapılması aslında geç kalınmış bir adım.
Antalya ve çevresinde sürdürülen kazılar, çıkan eserler tarih öncesine dayanan buluntular kentin kültürüne ne kadar katkı yapabiliyor bilmiyoruz. Bu anlamda böyle bir fuar şehrin halkını bilgilendirmek, olan bitenden haberdar etmek adına önemli oldu.
Arkeoloji, Kültür ve Sanat ismiyle yapılan bir fuarda olması gerekenler ne olur diye düşündüğümüzde karşımıza pek çok alternatif çıkıyor. Ancak ilk fuar oluşu nedeniyle belki de tam olarak umulanı vermedi ama bir yandan da umut verici oldu. En azından coğrafyamızın zenginliklerini, kültürel miras kavramıyla birleştirerek yerel yönetimler tarafından neler yapıldığını ve planlananları duymak sevindiriciydi.
Fuar programında yer alan sunumlarda Belediyelerin çalışmaları yanında çok değerli bir sunumu da Finike Ernez Köyü Muhtarı Ali Rıza Başaran yaptı. Köyün yakınında bulunan antik kente verilen zararları gördüğünü içinin acıdığını, yetkilileri haberdar edilip antik kentin talan edildiğini bildirmiş. Sonra bu antik kentin neden dağ başında bir yere kurulduğunu araştırmış. Kalıntıların arasından bal küpleri ve zeytinyağı kapları çıkınca, bölgenin balının, ormanının, zeytinyağının ne kadar değerli olduğunu fark etmiş. Türkiye'deki 134 çeşit arasında şeker oranı en düşük balın üretildiği Antalya'nın Finike ilçesine bağlı sedir ve kızılçam ormanlarıyla kaplı 1200 rakımlı Ernez'de Bu konuda çalışmaya başlamış.
Muhtar BaşaranFinike ilçesinin önceki adıyla Ernez olan eski köy statüsündeki Torosların zirvesindeki kızılçam ve sedir ormanlarının bulunduğu mahallelerinde bir mermer ocağı firmasının 17,48 hektarlık saha talebi üzerine Antalya Valiliği tarafından verilen 'ÇED gerekli değildir' kararının iptali için dava açmış.
Birçok zorluğa rağmen köylülerle birlikte mücadele ettiklerini, dava sürecinde mermer ocağı tarafından maruz bırakıldıkları zorluklar ve tehditlere rağmen davalarından vazgeçmediklerini aktararak’’ Köyümüzün doğal zenginliklerini, ormanımızı, Türkiye'de ünlü Ernez balımızı, zeytinimizi, doğamızı korumak için açtığımız davayı kazandık.’’ Dedi.
Ernez Bal Üreticileri Derneği başkanı ve Günçalı Mahallesi Muhtarı Ali Rıza Başaran tarafından açılan davanın dosyasında, 'ÇED gerekli değildir' kararı verilirken sadece sahanın 25 hektardan küçük olduğuna bakılmış. Muhtar dosyada sahanın araştırılmadığı ve firmanın ağaç kesimine gelmesiyle köylülerin olaydan haberdar olduğuna dikkat çekildiğini belirterek ‘’ Biz 174 bin 753 metrekare ve tamamı orman alanında kızılçam ve Toros sediri bulunan alanlar olduğuna işaret ettik. Bölgenin flora ve fauna açısından da önemli biyoçeşitliliğe sahip olduğu, ormanın bir bütünlük gösterdiği, tüm ekosistemin oluşturduğu yaşam birliğinin önemli olduğu, ocak yapılması durumunda çıkacak tozun hemen alt tarafında bulunan çam balı üretim alanları, zeytinlikler ve yerleşim yerlerini olumsuz etkileyeceği ifade ettik. Bilirkişi raporu böyle çıkınca davayı kazandık.’’ Diye gururla aktardı.
Muhtarın ve köylülerin çabalarıyla kazanılan davada bilirkişi raporuna ayrıntılı yer verilen mahkeme kararında, Türkiye'nin şeker oranı en düşük balı seçilen Ernez balı ve arıcılık faaliyetlerinden de bahsedildi. Ernez'in çam balı üretilen önemli yerler arasında olduğu, doğal çam balı olması nedeniyle Ernez balının talep gördüğü, dava konusu mermer ocağının çam balı üretimini etkileyeceği kaydedildi. Çam balının yanı sıra, Toros sediri ve sedir balının da yöre arıcılığı açısından önemli olduğu, bölgede kekik balı üretiminin de olduğu, bu üretimlerin devamlılığı için orman yapısının devamlılığının öneminin yüksek olduğu vurgulanmış.
Muhtar oturumu izleyenlerden büyük alkışla kürsüden ayrıldı. Bir muhtar nasıl olmalı sorusunun yanıtını gözler önüne serdi.
Finike Enez Köyü muhtarını canı yürekten tebrik ederken ‘umarım yerel yönetimlerin halka en yakın bu zincirin son halkasında görev yapan tüm muhtarlara da örnek olur ‘diye de düşündüm.