Aile içinde dedelerimize, ninelerimize, dışarıda yoldan geçen teyzelere, amcalara sorduğumuzda hep aynı cümleyi duyarız:
“Aaah aah nerede o eski günler”
Hep geçmiş günlerden bahsederler. Bizim zamanımızda bu böyleydi, şu şöyleydi vs.
Onları anlıyorum. İnsanların birbirine saygılı olduğu, paylaşmayı bildiği, empati kurabildiği, yardımsever olduğu, ötekileştirmediği, komşuluğun öneminin farkında olunduğu dönemlerde yaşamışlar.
Günümüzde maalesef saydığım bu değerlerin neredeyse hepsi anlamını kaybetti. Bundan dolayı geçmişe özlem duyuyor olabilirler. Ama sadece yaşlılar değil, biz gençler de geçmişe özlem duyuyoruz.
Aslında haksız da sayılmayız.
Bir şimdiki filmleri izliyoruz, Recep İvedik isimli biri küfür ediyor, hakaret ediyor, abuk subuk hareketler yapıyor, bir de Kemal Sunal’ın, Tarık Akan’ın oynadığı Hababam Sınıfı’nı izliyoruz, ne yaramazlık yaparsak yapalım, iyi insan olmayı unutmamamız gerektiğini öğretiyor.
Bir şimdiki şarkıları dinliyoruz, hiçbir anlam ifade etmiyor. Sadece erotizm üzerine kurulu, “Bir güzellik yapsana, gece bende kalsana” falan diyor. Bir de eski şarkıları dinliyoruz, “Lambada titreyen alev üşüyor” diyor, “Yazımı kışa çevirdin” diyor.
Bir şimdiki milli futbol takımının maçlarını izliyoruz, ortada oyun yok, sadece primler konuşuluyor. Bir de eski milli takımı izliyoruz, Dünya üçüncülükleri, Avrupa kupalarında başarılar havada uçuşuyor.
Şimdi diyeceksiniz ki “Geçmişte kötü olup şimdi iyi olan ve gençlere örnek olacak hiç mi olay yok”
Var efendim var. Olmaz olur mu?
Mesela bir dolar bundan 10 sene önce 1,3 lira idi. Doları Türk lirasına çevirirken zorlanıyorduk ama şimdi öyle mi? 5’le çarpıp direkt hesaplayabiliyoruz.
Aslında derdimiz siyaset değil. Sadece daha huzurlu, daha mutlu, ekonomimizin daha güçlü olduğu günlerde yaşamak istiyoruz. Ve bu konulardan yana geleceğe dair bir umut beslemediğimiz için de geçmişe özlem duyuyoruz.
Şair Oruç Aruoba’da gençlerin durumunu şu sözlerle özetlemiş:
”Özlediğin, gidip göremediğindir
ama gidip görmek istediğin
Özlem, gidip görememendir ama
gidip görmek istemen
Özlediğin, gidip görmek istediğin-
ama gidip göremediğin
Özlem, gidip görmek istemen-
ama gidememen, görememen
gene de, istemen”
Ne güzel anlatmış özlemi. Her ne kadar dedelerimiz, ninelerimiz
“Aaah aah nerede o eski günler” demiş olsalar bile…