Hepimiz dünyanın sonunu merak ederiz, bu değişmez bir gerçek halinde aklımızda bulunur.
Bunu yalnızca biz değil, bizden önceki insanlarda merak ediyordu. Onun için mitlerinde ‘tufan’ kavramına yer verdiler. Zamanla tüm insanlarda bu kavram oluştu. Gelin şimdi inceleyelim.
Sümer mitolojisinde yer alan, Ziusudra Tufanı’nın öyküsü şu biçimde; Ziusudra adlı bir kahramanın tanrılar tarafından uyarılması ve büyük bir gemi yaparak tufandan kurtulmasını anlatır. Tanrılar, insanlığın gürültüsünden rahatsız olmuş ve onları yok etmeye karar vermiştir. Ancak Ziusudra, tanrı Enki'nin yardımıyla tufandan kurtulur.
Babil mitolojisinde yer alan Gılgamış Destanı’nda ise öykü şöyledir; Utnapiştim adlı bir kahramanın tanrılar tarafından tufan hakkında uyarıldığı ve bir gemi yaparak ailesi ve bazı hayvanlarla birlikte kurtulduğu anlatılır. Bu öykü, Sümerlerin Ziusudra tufan öyküsünün bir varyasyonudur.
İbrani dinlerinde ise Tanrı insanlığın kötülüğünden dolayı dünyayı büyük bir tufanla yok etmeye karar verir. Ancak Nuh, Tanrı tarafından uyarılır ve büyük bir gemi yaparak ailesi ve her türden hayvanı kurtarır. Tufan sona erdiğinde, gemi Ağrı ya da Cudi Dağı'na oturur ve insanlık yeniden başlar.
Yunan mitolojisinde bakıldığında ise, Zeus, insanların kötülüklerinden dolayı bir tufan göndermeye karar verir. Deukalion ve karısı Pyrrha, Prometheus'un yardımıyla bir sandık yapar ve tufandan kurtulurlar. Tufandan sonra, Deukalion ve Pyrrha taşları yere atarak yeni insanları yaratırlar.
Hint mitolojisinde de karşımıza çıkan bu tufan öyküsüne bakıldığında ise, Manu, bir balık tarafından büyük bir tufan hakkında uyarılır. Balık, Manu'ya büyük bir gemi yapmasını söyler. Tufan geldiğinde, balık Manu'nun gemisini güvenli bir yere çeker. Tufan sona erdiğinde, Manu dünyayı yeniden inşa eder.
Ünlü İskandinav mitolojisinde ise, Ragnarok dünyanın sonunu getiren büyük bir felakettir. Tufan, ateş devleri tarafından getirilen yangınlarla birlikte gelir ve dünya büyük bir denizle kaplanır. Ancak tufandan sonra, dünya yeniden doğar ve yeni bir çağ başlar.
Mayalar durum hemen hemen aynı Mayaların kutsal kitabı olan Popol Vuh'ta, tanrılar insanları yaratır ve sonra bir tufanla yok ederler. Bu tufan hikayesi, tanrıların insanlığı yeniden yaratma ve düzeltme sürecinin bir parçasıdır.
Aztek de benzer bir mit yer alır. Yağmur tanrısı Tlaloc, insanların günahkarlığından dolayı bir tufan gönderir. Bu tufan, insanları cezalandırma ve dünyayı temizleme amacını taşır.
Türk mitolojisinde de bu tufan öyküsü vardır. Kalgançı Çağı’na bakıldığında dünyanın sonunu ve ardından gelen yeniden doğuşu anlatır. İnsanların kötülükleri nedeniyle tanrılar büyük felaketler gönderir, dünya kaosa sürüklenir ve büyük yıkımlar yaşanır. Depremler, seller ve yangınlar dünyayı harap ederken, tanrılar bazı kahramanlara rehberlik eder. Felaketler sona erdiğinde, dünya ve insanlık yeniden doğar, ahlaki değerler önem kazanır ve yeni, daha adil bir düzen kurulur. Kalgançı Çağı, yıkımın ardından yenilenmeyi ve doğa ile uyumu vurgulayan bir mitolojik dönemdir.
Her bir tufan öyküsü kendi kültüründen izler barındırır. Bu öyküler insanların doğa olaylarına ve tanrıların güçlerine karşı duyduğu saygı ve korkuyu yansıtır. Her biri ayrı bir zenginliğe sahip mitolojilerden anlayacağımız gibi insanlar dünyanın sonunu hep merak etmiştir. Buna göre de öyküler oluşturmuştur.