Daha yakın dönemi 90lar ve 2000li yılları hatırlamaya devam edelim, kişisel ve toplumsal tarihimize sahip çıkalım, ne dersiniz?
1980 sonrası değişmeye başlayan hayatımız dışa açılma politikaları, özelleştirmeler, yurt içinde bulundurulması, kullanılması yasak olan Dolar, Mark vb. dış ülke paraları kullanıma ve yurt içi dolaşıma açıldı. ‘’ Benim memurum, işçim işini bilir …’’ cümlesiyle bu gelişmeler, paranın insan hayatında kazandığı önem hafızalarımıza kazındı.
1993’te dönemin Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın hayatını kaybetmesiyle Süleyman Demirel Cumhurbaşkanı seçildi ve Tansu Çiller Başbakan oldu. Kamu açıklarını ve TL’nin değerini düşürmek için 1993’te Türkiye’de reel faizler düşmeye başladı. Türk lirasını elde tutmanın cazibesi azalırken, değerlendirme kuruluşları Türkiye’nin kredi notunu düşürdü. Bu durum düasyon beklentileriyle dolarizasyonu teşvik etti. Güvensizlik ortamı sermaye çıkışına neden oldu ve Ocak 1994’te dolar bir günde yüzde 14 değer kazandı. Ocak 1994’te eski parayla 14.500 lira olan dolar kuru, dört ay içinde 39.933 liraya kadar tırmandı. Dolar, 1994 yılını 38.495 lira olarak kapatırken, enflasyon yüzde 125,5’e yükseldi.
Çiller hükümeti, 5 Nisan 1994 tarihinde “İstikrar Paketi” açıkladı. Lirada düasyon yapıldı, başta akaryakıt olmak üzere vergi oranlarında artışlar gerçekleştirildi. Türkiye, Mayıs 1994’te Uluslararası Para Fonu (IMF) ile 14 aylık bir stand-by anlaşması imzaladı. 1995’te hükümetin değişmesi kriz üzerinde olumlu bir etki yarattı.
Krizlerin sonu gelmedi tabii, bu arada pek çok ufak tefek krizler atlatırken 2001 yılında Kara Çarşamba geldi. Anayasa kitapçığı fırlatıldı, ekonomi yine tepetaklak oldu.
Kara Çarşamba adıyla anılan 2001 krizi ekonomik beklentilerin olumsuzlaştığı bir ortamda, Hazine'nin yüklü bir borç itfası öncesinde 19 Şubat 2001'de beklenmedik siyasi gerginlikler yaşandı. Kriz, Milli Güvenlik Kurulu toplantısında Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ile Başbakan Bülent Ecevit arasındaki tartışmayla patlak verdi. 21 Şubat 2001 tarihli toplantıda Sezer'in Ecevit'e anayasa kitapçığı fırlatması olayından hemen sonra İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nda %18,1 oranında düşüş yaşandı gecelik faizler %7500’e kadar yükseldi. Daha sonra "dalgalı kur" sistemine geçilmesi yönünde karar alındı. Başbakan'ın "devlet yönetiminde kriz var" açıklamasıyla birlikte mali piyasalarda panikle başlayan süreç, yerli parayı savunmak için gecelik faizlerin çok yüksek oranlara ulaşmasına rağmen, döviz talebi nedeniyle Merkez Bankası'nın 5 milyar dolarlık döviz satışıyla sonuçlandı.
Bundan sonra da bitmedi krizler, 2018 yılına gelindiğinde yine bir büyük kriz kapımızı çaldı. Maalesef 2018 yılında başlayan ekonomik kriz, 2024’ün üçte ikisi geride kalmışken hala devam ediyor. Özellikle 2016 yılındaki darbe girişiminden bu yana yaşanan siyasi belirsizlikler, ekonomide ciddi güven kaybına yol açtı. 2018 yılında Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçilmesi ve ABD ile yaşanan diplomatik gerginlikler, döviz kurlarında ani artışlara neden oldu. Türk lirası hızla değer kaybederken, ülkede enflasyon ve faiz oranları yükseldi. 2018 yılından bu yana toplamda altı farklı kişi Merkez Bankası Başkanı olarak, beş farklı kişi de Maliye Bakanı olarak görev yaptı.
2018 yılının haziran başlangıç alınırsa ABD doları 4,6 liradan 33 liraya yükseldi. Aynı süreçte politika faizi yüzde 17,75’ten Mayıs 2023’te yüzde 8,5’e kadar düşürüldü ve Temmuz 2024 itibarıyla yüzde 50nin üzerinde bulunuyor. Çok değil yalnızca altı yıllık dönemde gram altın fiyatındaki artış da dikkat çekici. Haziran 2018’de 191 lira olan gram altının fiyatı, 2024 Temmuz itibarıyla 2.592 lira oldu.
Krizin faturası bugünlerde bizlere düşük emekli, memur, işçi aylıkları, artan vergi oranları, ek vergiler ve enflasyon olarak bize ödetiliyor. O zaman paramızın adım adım değişimine tarihlerle bir bakalım. Pandemi sonrası sokağa çıkmaya başladığımızda, cebimizdeki paranın ne kadar eridiğini de fark etmeye başladık.
Yükselen dolar kuru, 18 Kasım 2021 itibarıyla 11 TL’yi geçti. 23 Kasım 2021’de dolar gün içinde %13 artarak 13,46 değerine ulaştı. 18.12.2021 tarihi itibarıyla dolar gün içinde %8 artarak 16,70 değerine ulaştı. 12- 18 Aralık 2021 haftası Türk Lirası dolar karşısında %20,11 değer kaybetmiş oldu. 09 Mart 2022 tarihi itibarıyla dolar kuru 14,53 tl oldu.
16 Şubat.2022 de dolar ay içerisinde %3.55 değer kazanarak 17,97 değerine ulaştı ve 17,96 ile işlem görmeye başladı Euro 18,23 İngiliz Sterlini 21,62'den işlem gördü.
6 Ocak 2023 Saat 16.50'de Türk Lirası'nın 1 Amerikan Doları'nın karşısında değeri 18,76 Türk Lirası oldu. 30 Ocak 2023'te Merkez Bankası, gösterge niteliğindeki 1 Amerikan Doları satışını 18.8215 Türk Lirası olarak yayınladı. 6 Haziran 2023 Saat 13.00'da Türk Lirası'nın 1 Amerikan Doları'nın karşısında değeri 21,4906 Türk Lirası oldu. 7 Haziran 2023 Saat 14.30'da Türk Lirası'nın 1 Amerikan Doları'nın karşısında değeri 23.1058 Türk Lirası oldu. Gram altın rekor kırarak 1436,516 TL oldu.
22 Haziran 2023 Saat 11.00'da 1 Amerikan Doları, 24.86 Türk Lirası oldu. (TCMB Verileri baz alınmıştır.)
5 Ağustosta1 dolar 26,95 TL’den işlem gördü. 30 Ekim 2023 itibarıyla Doları / 1 Amerikan Doları 28.23 Türk Lirası oldu
Tam bir yıl öncesine kadar durum buydu. Peki bugün ne durumdayız, Pazartesi kırmızı mı, desek kara mı desek bir tabloya uyandık. Borsa tüm dünyada ve bizde de büyük düşüş yaşadı. FED faizler konusunda acil toplantı sözüyle durumu toparlamaya çalıştı. Biz İMKB ye iki kez erişimi kestik. Dolar 33.60, Euro36.80’den işlem gördü. Vergi yasası onaylandı, en düşük emekli maaşı dul ve yetimler hariç 12.500 oldu. Bu haftaki kurlarla 372 Dolar oldu kısacası.
Krizde miyiz, değil miyiz siz karar verin artık…