Mitoloji deyince akla gelen epik olaylar olur. Gelin bu kez Nors mitolojisi ve Türk mitolojisi inceleyelim bakalım neler varmış?

Nors mitolojisi deyince akla Odin, Thor, Loki ve Freya geliyor. Biz de ise Kayra Han, Ülgen, Erlik ve Umay gibi tanrılar bulunuyor. Her ikisinde de doğa, kutsaldır ve insanlar tanrılarla doğanın gücünü anlamaya çalışır. Thor’un çekici Mjolnir ile gökleri gürletmesi, Ülgen’in gökyüzüne hükmetmesi gibi ortak özellikler bulunuyor.

Onlarda ve bizde ‘dünya ağacı’ kavramı var. Yggdrasil ve Yaşam Ağacı… Yggdrasil, dokuz dünyayı birbirine bağlayan dev bir ağaçtır. Bu ağaç, yaşamın kaynağını ve evrenin merkezi olarak kabul ediliyor. Türk mitolojisinde de Yaşam Ağacı aynı biçimde dünyanın düzenini temsil eder. İkisinde de kökler yeraltına, dallar ise gökyüzüne uzanıyor. Bu ortak sembol, insanlığın doğaya duyduğu hayranlığı ve evrensel bir denge arayışını göstermez mi?

Kamlar ve bilgeler, aynı özellikleri taşıyan figürler olarak öne çıkıyor iki mitoloji de de…

Gelelim kurtlara hem Türk hem de Nors mitolojisinde büyük bir öneme sahip. Türkler için Bozkurt, yol gösterici ve koruyucudur. Nors mitolojisinde ise Fenrir, Ragnarök’teki kargaşanın habercisi olan dev bir kurt olarak biliniyor. İki mitolojide de kurtlar, güç ve bağımsızlık sembolüdür ancak aynı zaman da tehlike ve yıkımı da temsil eder.

Nors ve Türk mitolojisinde cennet ve cehennem kavramı vardır. Nors mitolojisinde Valhalla, Türk mitolojisinde Uçmag cennet ile eşdeğerdir. Cehennem ise Norslarda Helheim olarak anılırken Türklerde Tamu’dur. İkisinde de iyiler ödüllendirilir, kötüler ceza çeker.

Bunların hepsi geçmişin mitlerinden geliyor… Odin ve Kayra Han bizlere ‘aynı göğün altında yaşıyoruz’ diye fısıldıyor…