Lösemili Çocuklar Vakfı'nın Ankara'da inşa ettiği ve 400 yatak kapasitesine sahip LÖSANTE Çocuk ve Yetişkin Hastanesi'nin ruhsat krizi yıllardır çözülemiyor.
Hastane 2015 yılında yapıldı ve son 4 yıldır hastaneye ait 200 yatak için ısrarla ruhsat verilmiyor. LÖSEV zaten hiçbir devlet desteği almadan, Doktor Üstün Ezer ve beraberindeki birkaç kişinin gönüllülük esası ile kurulmuş bir vakıf. Devletten maddi bir destek zaten görülmüyor ancak en azından köstek olmamaları bekleniyor. Bir ruhsatın bunca yıldır verilmemesinin ardındaki sebep nedir? Binlerce aile çocukları bir gün daha nefes alsın diye maddi manevi her şeyini ortaya koymaya hazırken ücretsiz bir şekilde tedavi yapılan bu hastanede neden yıllardır 200 yatak boş duruyor? Lösantede tedavi gören çocukların aileleri yıllardır toplanarak isyan ediyorlar tam ruhsat verilmesini istiyorlar. Bu anne babaların çağrılarına kayıtsız kalan sorumluların kendi çocukları aynı durumda olsaydı yine bu kadar rahat davranabilirler miydi düşünmemek elde değil.
Vatandaşların tamamen gönüllülük esasıyla kurduğu ve bağışlarıyla ayakta tuttuğu Lösev için vatandaşların istediği tek şey maddi, manevi hiçbir katkısını görmedikleri devletten ruhsat almak. Ama bırakın ruhsat almayı sordukları soruya cevap bile alamıyorlar.
Lösev destekçilerinin ‘tam ruhsat istiyoruz’ talebine Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, "Lösemi diye gösterip diğer alanlarla ilgili hastane istemek istismardır” cevabını vermişti. Buna karşılık Lösev sözcülerinden Özlem Ulukoca “Sağlık Bakanlığı’nın mevzuatında da açıkça belirtildiği üzere lösemi ve kanser multidisipliner hastalıklardır. Yani her branştan, her daldan uzman doktorun ortak tedavisi şarttır” demişti. Peki, ısrarla tam ruhsat vermeme konusunda direnen Bakan Koca bir doktor olarak bu mevzuatı bilmiyor mu ki sadece lösemi için değil diğer branşlar için de ruhsat isteyerek istismara sebep oluyorsunuz diyor? Bu ülkede yaşanan kaçıncı akıl tutulması bu, sayamıyoruz artık.