Gerçekten medeniyet dediğimiz şey nedir? Teknoloji mi uzay mı? Yoksa mutluluk ve huzur veren adil bir dünya mı? Bazen dönüp şöyle çevremize baktığımızda biz medeniyette miyiz? Diye düşünüyorum.
Evet, teknolojimiz gelişti, elimizde bir tıkla dünyayı dolaşabileceğimiz cihazlar vardı. Yapay zeka, robotlar, süper hızlı internet… Her şey çok havalı görünüyor. Ancak insanlık olarak hala birbirimize nasıl davranacağımızı bilmiyoruz. Trafikte birbirimize sıkıştırmaktan tutun da komşumuzun selamını almamaya kadar, ufak görünen ama çok şey anlatan tavırlar sergiliyoruz.
Teknolojimiz ileride ancak duygudaşlık konusunda bence kesinlikle sınıfta kaldık da kimse farkında değil.
Bunun en büyük göstergesi, hala temel konularda bile anlaşamıyor oluşumuz. Eşitsizlikler, savaşlar, doğa katliamları ve birçok neden yüzünden birbirimizi kırıyoruz, şiddete meyilli hale geliyoruz ancak medeniyet diye ötürüyoruz! Medeniyet bu mu? Utanç duyuyorum.
Bakın teknolojimiz Mars’a gidecek kadar gelişmiş olması dünyamızın ciğerlerinin yandığı gerçeğini düşünmemiz gerekiyor. Çocuklarımıza bırakacağımız bir gelecek var mı emin olamıyorum açıkçası… Bakıyorum ülkeler savaşmak için yer arıyor, sonra da dünya barışı adı altında bir araya gelip birlik olalım diyorlar, sözde ‘medeniyet’ bunlar…
Ben medeniyete inanmıyorum arkadaş, böyle medeniyet mi olur? Bir odada bir birbirini öldürenler diğer odada da barış adına güvercin uçuranlar sonra da gelin birlik olalım! Hadi oradan ne birliği?
İnsanın yapması gereken medeniyet çok kolay; saygı, sevgi, anlayış ve anlaşılabilmedir. Bakıyorsunuz bir diğerine saldırıyor diğeri de başkasına saldırıyor. O derece düzensizlik diz boyu gidiyor burada.
Ne zaman bizler birbirimize selam verirken güler yüzlü olacağız? Destek olacağız? Doğayı seveceğiz!
O yüzden belki de medeniyet tam olarak gelişmedi… Gelişmedi çünkü hala savaşlar, kıtlıklar, birbirilerini yok etmeyi çok seviyorlar… Bu utançtan da vazgeçmeyecekler gibi görünüyor…