Yavuz Bahadıroğlu’nun gerçek adı Niyazi Birinci 1945 Hisarlı, Pazar, Rize – 21 Ocak 2021), Türk roman ve hikâye yazarı, gazeteci, radyo programcısı. Köşe yazılarında, kitaplarında Yavuz Bahadıroğlu mahlasını kullanmıştır. 1971’de İstanbul’da gazeteciliğe başladı. Yeni Asya – Yeni Nesil gazetesinde muhabirlik, araştırma-inceleme, röportaj ve fıkra yazarlığı yaptı. Gazete, dergi ve şirket yöneticisi olarak çalıştı. Gazeteciliğini muhabir ve röportajcı olarak sürdürürken, çocuklara yönelik eserler üretti. Yüzlerce çocuk romanı, hikâye yayımlandı. Aynı dönemde Yeni Asya – Yeni Nesil gazetesinde Yavuz Bahadıroğlu, Şeref Baysal ve Veysel Akpınar isimleriyle köşe yazıları yazdı. Asıl çıkışını Yavuz Bahadıroğlu ismiyle yazdığı romanlarla yaptı. İlk romanı Sunguroğlu ve ardından yazdığı Buhara Yanıyor romanı ülkenin en çok satan romanlarından oldu. Genelde Osmanlı İmparatorluğu’nun çeşitli dönemlerini ele alan otuzu aşkın romanı vardır. Son çıkan kitaplarından biri Biz Osmanlıyız’dır. Roman, çocuk kitapları, hikâye, araştırma, oyunlar, film yapılmış senaryolar ve fikri eserler olmak üzere yüzlerce çalışmaya imza attı. Yurt içinde ve yurt dışında çeşitli konularda binlerce konferans verdi, çeşitli kurum ve kuruluşlardan ödüller aldı, iki kitabı Kültür Bakanlığı tarafından yayımlandı. Son olarak ulusal bir radyoda yorumculuk ve Yeni Akit gazetesinde köşe yazarlığı yaptı. 21 Ocak 2021 tarihinde vefat etmiştir. Niyazi Birinci Evli ve üç çocuk babasıydı. Niyazi Birinci’nin oğlu Mücahit Birinci, sosyal medya hesabından “Yolumuzu aydınlatan, mücadelesi ile bana ilham veren, bir neslin doğru yetişmesine vesile olan babamız Niyazi Birinci (Yavuz Bahadıroğlu), Allah’ın rahmetine yürüdü. Rahman ve Rahim olan Allah, ona şefkati ile muamele etsin. Başımız sağolsun. El Fatiha…” mesajıyla babasının vefatını duyurdu. Ölüm sebebi ise belirtilmedi. Bahadıroğlu’nun ilk romanıdır. Toplam 10 ciltten oluşur. Birinci cilt Aykut’un (Sunguroğlu) babasının cenk arkadaşı Akça tarafından akıncı olarak yetiştirilişi ve babası Sungur Alp’in Selikos adlı bir Bizans şövalyesi tarafından haince öldürüldüğünü öğrenmesi ile başlar. Bunun üzerine Selikos’tan intikam almaya yemin eder. Akça’nın verdiği isimle Sunguroğlu adını alır. Yanına atı Şahin ve köpeği Düka’yı alarak Söğüt’ten ayrılır. Orhan Gazi’nin emrinde çeşitli görevlerde çalışır. Çimpeli İbrahim ve Köse Papaz Jozef ile iyi bir üçlü oluştururlar. İbrahim heyecanlı bir genç, papaz Jozef ise çok zeki bir adamdır. Sunguroğlu ve arkadaşları maceradan maceraya atılırlar. Bu eserde Sunguroğlu, babasının intikamını almak için şövalye Selikos’un peşine düşer.