Antalya, yalnızca Türkiye'nin değil, dünyanın gözde turizm merkezlerinden biri olarak biliniyor.

Bu güzel kentin tam yüreğinde altın sarısı kumların ve turkuaz suların ötesinde, verimli topraklar üzerinde yaşayan bambaşka bir öykü yaşamı var. Antalya tarımı, geçmişten günümüze uzanan köklü bir geçmişe sahip ve bu geçmiş, geleceğe dair umutları da beraberinde yaşatıyor.

Antalya'nın coğrafi konumu, tarım için adeta bir cennet konumda olduğu görmemek için kör olmak gerekiyor. Akdeniz iklimi, bereketli topraklar ve bol güneş ışığı, her türlü bitkinin yetişmesine olanak tanıması daha da büyüleyici bir durum. Bu doğal zenginlik, yüzyıllardır Antalya halkı için önemli bir geçim kaynağı olarak değerlendirmek mümkün, tabii günümüzde bu durumda giderek değişiyor.

Tarım doğanın armağanı olsa da aynı zamanda insanların çabalarıyla orta çıkan bir üretim süreci, bu yüzden Antalya çiftçisi bu süreçte büyük rol oynuyor. Geleneksel yöntemler yerini çağdaş üretim araçlarına alıyor ancak sıkıntıları da bitmiyor. Türkiye’nin tarım şehri olması büyük bir yükü de taşıdığını gösteriyor.

Antalya’da üretilen ürünlerin kalitesi dikkat çekici olsa da önceleri üretilmeyen bazı ürünler özellikle tropikal meyveler gibi ender bulunan meyveler üretiliyor. Erken dönemde hasat edilen ürünler sayesinde yüzü gülen çiftçiler bazı durumda isyan ediyor. Üretim var ancak üretimi karşılayan ücretler bir avucu geçmiyor.

Antalya’da yaşayan çiftçiler bu süreçte neden bu denli zorladığını görmek istemeyen yetkililere seslerini duyurmak için çabalasalar da boşa gidiyor. Doğallık yerini zararlı maddelere bırakıyor çünkü üreticiler artık bıkmış durumda, güzelim üretim yerleri yok oluyor. Tüm ziraat alanındaki bilim insanları üreticilerin hakkının verilmemesi sonunda tarımın son nefeslerini verdiğini bize aktarıyor.

Antalya’da artan nüfusun yanı sıra düşük yıllık toplam ürün alımının ortaya koyduğu olumsuzlukların birbirini izlemesi, artık korkmamız gerektiğini söylüyor. Antalya, tarım şehri evet ama artık o özelliğini de yitiriyor. Giderek azalan tarım arazileri bu durumun en büyük katını durumda, bizler ise yetkililere çözüm bulun demek istesek de gören eden yok bizleri…

Tarım öldü, toprağa gömdük. Antalya’da güneş bu kez verimli topraklarda açmayacak…