Antalya, yalnızca mavi sularıyla, kumsallarıyla ya da tarihi Kaleiçi ile bilinmemeli…

Burası tarihin birçok dönemine ev sahipliği yapmış bir şehir ve çok sayıda nekropolüyle de adeta bir açık hava müzesi gibi… Bu mezarlıklar, kentlerin çevresinde yer alır ve antik dünyanın insanlara ölümün bile sanatla iç içe yaşandığını hatırlatıyor.

Ölüler şehri olarak bilinen nekropolisler antik dönemin en önemli bölgelerinden biriydi. Antik dönemde yaşayan insanların ölümden sonraki yaşam için nasıl bir hüzün ve umutla hazırlık yaptıklarını gösteriyor. Antalya’nın çeşitli bölgelerinde, örneğin Perge’de ya da Termessos’ta bulunan nekropoller, zengin bir mimari çeşitliliğe sahiptir. Kaya mezarları, lahitler, anıt mezarları… Her biri döneminin sanat anlayışını ve toplumsal hiyerarşisini yansıtıyor.

Düşünün ki, bir zamanlar bu mezar odaları renkli fresklerle kaplıydı. Bugün ise onlardan geriye yalnıza boyalar, ölen kişinin öyküsünü anlatıyor ya da tanrılara duyulan saygıyı resmediyordu. Bu resimlerde sosyal yaşam vardı.

Dönemin nekropollerinde en çok dikkat çeken unsurlardan biri de lahitlerdir ki birçok antik kentte bulunur. Side ve Myra gibi antik kentlerde, taş işçiliğinin zirvesini gösteren lahitler görmek mümkün. Likya tipi lahitler ki estetik anlayışını ve taş işçiliğindeki ustalığı gözler önüne seriyor.

Bu lahitlerin bazılarında kabartmalarla anlatılan öyküler bile yer alır. Mitolojik sahneler, av sahneleri ya da ziyafet sahneleri dikkat çekiyor. Her biri yalnızca ölen kişiyi onurlandırmak için değil aynı zamanda sanat yoluyla çevreye bir mesaj vermek için de tasarlanmış durumda.

Termessos ve Arykanda gibi dağ kentlerinin çevresinde yer alan kaya mezarları ise doğanın içinden çıkıp gelmiş gibi durur ki bu mezarlar, dağların yüreğine kazılmış sırlar gibidir. Çoğu zaman basamaklarla ulaşılan bu mezarlar, yaşayanlara doğanın gücünü ve ölümün kaçınılmazlığını hatırlatır gibidir. Genellikle kayadan yapılmış mezarlarında kalkan, Medusa kabartmaları yer alır.

Nekropollerden çıkarılan mezarlarda ölümden korkmayan bir toplumun sanat anlayışı gizlidir. Mimari zekasını ve doğaya duyulan saygıyı sergiliyor. Bugün, bu nekropolleri ziyaret ederseniz bu sessiz sanatı görebilirsiniz.

Antalya’yı gezmek isteyenler için plaj dışında en iyi yerlerden biri de nekropollerdir ki Antalya Arkeoloji Müzesi’nde bu lahitleri görmek mümkün… Onlar sessizce yıllara tanıklık etmiş sanat eserleridir.