İnsanlar ruh eşlerinin kendine benzeyen kişiler olduğunu düşünür ya o iş öyle değilmiş. Yani çok uyumluyuz dediğimiz kişiler aslında bizim ruh eşlerimiz değilmiş…

Birbirinin ruh eşi olan kişiler arasında zıtlıklar olurmuş esasında… Öyle çok fazla ortak noktamız var aynı şeyleri okumaktan keyif alıyoruz ya da aynı şeyleri yapmaktan keyif alıyoruz ya da müzik tarzımız aynı ben ona sorun çıkarmam o bana sorun çıkarmaz çok uyumluyuz dediğimiz kişilerle de güzel bir ilişki yaşanabilirmiş fakat ruh eşinle karşılaşana kadar…

Çünkü ruh eşinle karşılaştığında daha ilk andan hissedermişsin... Tanıdıkça ise ne kadar zıt olduğunuzu görürmüşsünüz. Yani mesela biri ev kedisiyken diğeri gezmeyi severmiş ya da biri korku filmlerinden acayip keyif alırken diğeri izlemekten geri dururmuş…

Çünkü asıl mesele yan yana geldiklerinde birbirlerine kendilerini hayattan geri koyan şeyleri göstermekmiş. Ruh eşinin amacı hayatına girdiği andan itibaren tüm yaşantını, alışkanlıklarını, düzenini sorgulatmakmış. Ruh eşin sana engellerini ve bağımlılıklarını gösterip biraz da canını yakarak egonu sarsar tüm doğru bildiklerini sorgulatırmış.

Hatta bu derin konu hakkında daha da derine inen yazar Elizabeth Gilbert, "Ruh eşin sana, hayatına dair kontrolünü öyle kaybettirir ki değişimin kaçınılmazdır" ifadelerini kullanmış…