Her ay geleneksel olarak düzenlenen Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği (POYD) aylık öğle yemeği Selectum Luxury Resort Belek’te yapıldı.

Ben de Turizm çalışanlarının 40 yıldır eğitiminden geçtiği Avni Aker Hoca ile birlikte yemeğe katıldım. POYD Üyesi Orascom Otelleri Umman Genel Müdürü Tunç Müstecaplıoğlu’nun Umman’da otelcilik ve Turizm sunumunun yanında, yazdığı ve lansmanı yapılan ‘Bana Otelini Göster, Sana Kim Olduğunu Söyleyeyim’ kitabının imza törenine katıldım.

 Öncelikle Kitabın satışından elde edilecek gelirin ÇYDD’ye aktarıldığını duyurmak isterim. Böyle bir yüce gönüllülükle çağdaş yaşamı destekleyecek öğrencilerin yetiştirilmesine katkı veren Tunç Müstecaplıoğlu’nu kutluyorum.

 Önce size Tunç Beyi tanıtayım; bu 4. Kitabı Tunç Bey’in yılların verdiği otelcilik deneyiminin meyveleri olarak kabul edebileceğimiz kitaplar hem sektör çalışanları hem otel müşterileri hem de sektörde yer almaya hazırlanan öğrenciler için muhteşem kaynaklar. Mehmet Tunç Müstecaplıoğlu, otelcilik sektörüne damga vurmuş değerli bir profesyonel.

Müstecaplıoğlu birçok uluslararası otel zincirinde üst düzey yöneticilik ve genel müdürlük yaptıktan sonra şimdi Umman'ın en önemli otel zincirlerinden birinin yöneticisi. Deneyimlerini paylaştığı ‘Bana Otelini Göster, Sana Kim Olduğunu Söyleyeyim’ kitabı otelcilik sektöründe çalışan, çalışmak isteyen ya da bu sektörün iç dünyasını merak edenlere tekrar hatırlatalım, kitabın tüm geliri Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği gençlerine burs olarak verilecek.

 Kendisini tanımaktan onur duydum, buna vesile olan Avni Aker Hocama da çok teşekkür ederim.

 Şimdi kitaptan turizme doğru bir yolculuk yapalım ve POYD’un geleneksel öğle yemeğinde yapılan sunumlardan anladıklarımı size aktarayım.

Yemeğin açılış sunumunu yapan ve Antalya turizmini değerlendiren POYD Başkanı Hakan Saatçioğlu: “Antalya dün itibariyle 12 Milyon 250 bin misafir ağırlamış bulunmakta. Geçen seneyle göre baktığımızda% 6’lık bir artış söz konusu. Birinci sırada 2 milyon 651bin ile Ruslar Antalya'ya giriş yapmış. Geçen seneyle karşılaştırdığımızda %11’lik bir artış var. İkinci sırada 2 milyon 250 bin Alman vatandaşı Antalya'ya giriş yapmış. Geçen seneye göre baktığımızda % 6’lık bir artış var. Üçüncü sırada bir milyon 100 bin İngiliz vatandaşı giriş yapmış. Bu da geçen seneye göre baktığımızda % 20’lik bir artışı gösteriyor. Polonya vatandaşlarından 900 bin kişi gelmiş. Burada da ciddi bir artış görüyoruz. Bu oranda geçen yıla göre % 20’lik bir artışa tekabül ediyor.  Hatırlarsanız geçen sene de İngiltere pazarı ve Polonya pazarında ciddi bir artış kaydetmiştik. Bu şekilde artışların devam ediyor olması bizi sevindiriyor. Ukrayna ve Rusya savaşı olmasına rağmen Ukrayna'dan 250 bin misafir Antalya’ya gelmiş. Tabi bunların hepsi otellere geldi mi gelmedi mi çok emin değilim ama her halükarda Antalya Havaalanı'ndan girişleri olmuş. % 30’luk bir artış söz konusu. Savaş olmasına rağmen bu kadar kişinin gelmiş olması sevindirici” dedi.

 Yani Ruslar ve Almanlar ilk sırada Antalya otellerini tercih edenler. Deniz, güneş, kum cazip geliyor, peki ama son zamanlarda çok konuşulan her şey dahil sisteminden gelen israf şikayetleri gündemdeki yerini korurken, otelcilik sistemi bir değişikliğe gidip bir tedbir alacak mı sorusu geliyor insanın aklına. Biliyorsunuz sosyal medya geçen hafta Türk otel müşterisi ve Yabancı otel müşterisinin masalarının resimleriyle bezenmişti. Ziyan etmede üstümüze yok dedirten görüntüler ve yorumlardan sonra buna bir çözüm bekliyor insan.

Bu konuda da Hakan Saatçioğlu’’ Önümüzdeki günlerde POYD olarak Turizm Bakanlığı’na gideceklerini ve burada Bakan ile bir toplantı yapıp uzun süredir üzerinde durdukları projeleri aktaracaklarını da dile getiren Saatçioğlu, “Burada 4 tane ana başlığımız olacak. Üstünde uzun zamandan beri çalıştığımız projeleri orada paylaşmak istiyoruz. Bunlardan bir tanesi her şey dahil konseptinin yeniden tanımlanması olacak. Özellikle sürdürebilirlikten bahsediyorsak, israf çok ön planda olmaya başladı. Bu konuda her şey dahil sisteminin tanımı yeniden tanımlanması gerektiğini düşünüyorum. Amacımız bizim burada ürün çeşitliliğini azaltmak değil, ürün olarak daha kalitesiz ürün sunmak değil, daha iyisini sunarak her şey dahil sisteminin hem otelci tarafından hem de misafir tarafından da ne anlama geldiğini net bir şekilde ifade etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Her şey dahil benim gözümde otelde yenen, içen, içilen, her şey, her şey dahil içindedir, çünkü biz bunların maliyetlerimizin içine dahil ettik, ama masada bırakılan veya abartı bir israfın her şey dahil işte olmadığını düşünüyorum. Bunun bakanlık tarafından benim düşüncem net bir şekilde çerçevesinin yeniden belirlenmesi gerektiğini düşünüyorum.’’ Diyerek bu konuda yeni kararların ve uygulamaların gündeme geleceğinin haberini verdi.

 Bir de artık otelcilerimizin yeni yatırımlarını Umman kıyılarına taşıyabileceklerini de hissettiren bir sunumu Tunç Müstecaplıoğlu yaptı. ‘’Umman’ın Orta Doğu’nun İsviçre’si olduğuna dikkat çekerek “Araplarla ilgili genel bir kanı var. Araplar şöyledir, böyledir diye.  Umman’a gelenler bilir belki. Umman’ı Orta Doğu'nun İsviçre’si deniyor. Çok kibar insanlar, çok sakin insanlar ve yasaları çok güçlü. Turizm’de Antalya'yı ya da Dubai’yi örnek almıyorlar. Türkiye, İspanya, Yunanistan gibi hedefleri yok. Sürdürülebilir turizm yapmaya çalışıyorlar. Günde 35 – 40 milyon $ petrol gelirleri var. 400 milyon dolarlık Suudi Arabistan’ın yanında daha alçak gönüllü bir yer.  Kendi yağıyla kavruluyor, biraz dış borcu var, doğru düzgün üretimleri yok ve turizme ihtiyaçları var. 3 bin 200 km. bomboş sahilleri var. Henüz yatırımcılar çok fazla gelmemiş. Pek yakında geleceklerini zannediyorum. Çünkü Mısır'dan çok ilgi var. Türk yatırımcılar ileride gelip oteller yaparlarsa yıllık yüzde 63 doluluklarla getirip yüzde 40 karlılıklarla geçirebiliyoruz. İyi paralar kazanabiliyoruz” dedi. Yani turizmcilere Umman yolu görünüyor gibi geldi bana.