Antalya, Türkiye’nin en gözde turizm şehirlerinden bir tanesi. Bu sebeple çok fazla turist ağırlıyor.

Hatta bu şehre yerleşen turist sayısı hiçte azımsanamayacak kadar çok. Peki Antalyalı vatandaşlar bu durumdan memnun mu?

Sanmam. Kendi şehirlerinde ikinci sınıf insan muamelesi görüyorlar. Hatta birçok yerel işletmelerde yerli ve yabancı insanlara davranış şekli farklı. Bu farklılığın sebebi de malum, para. İnanın bu durum çok can sıkıcı. Peki önlenebilir mi? Bence önlenemez. Birçok insan kafelerdeki fiyatların, ev kira artışlarının nedeninin yabancı turistler olduğunu biliyor. Kendi ülkelerinde kazandıkları paralarla bizim ülkemizde paşalar gibi yaşadıkları ise su götürmez bir gerçek. Peki benim yerel halkım. Asgari ücret ile yaşamını idame ettirmeye çalışıyor. Ama kimse asgari ücretin açlık sınırının altında olduğunun farkında değil. Olsa zaten bu tarz yüksek artışlar yapılmazdı değil mi?

Yerel halkın sesi olarak bunları yazıyorum. Neden bir kafede oturmak yerine sahile sandalye atıp kendi içeceklerini yanlarına alıp gitsin bu halk. Bunu yapmayı bende seviyorum. Ama sorun şu. Bunu isteyerek yapmak ile daha az para harcamak için yapmak arasında koca bir fark var. Daha az para harcamak. Evet tüm neden bu. Açlık sınırının altında gezerken birde dışarı çıkınca para harcamak her bütçenin karşılayabileceği bir şey değil.

Sizce bu şekilde devam edecek mi? Bizler bu güzel şehirde turistlerden daha iyi bir yaşam sürebilecek miyiz? Sanırım buna da hayır. Tüm soruların cevabı olumsuzluk içeriyor. Bence kısa sürede yerel halk için ciddi adımlar atılmalı. Onların yaşam ve eğlence kaliteleri yükseltilmeli. Yaşamak sadece yemek yemek, nefes almak ve uyumaktan ibaret değildir. Gerçekten nefes aldığını hissetmektir yaşamak.