Mehmet
Akif Ersoy vefatının 82. Yıl dönümünde anılıyor. Peki, Mehmet Akif Ersoy
kimdir, nereli ve eserleri nelerdir? Mehmet Akif Ersoy 20 Aralık 1873’te
İstanbul’da Fatih ilçesi Sarıgüzel mahallesinde dünyaya geldi. Annesi
Buhara’dan Anadolu’ya geçmiş bir ailenin kızı olan Emine Şerif Hanım babası
ise Kosova doğumlu, Fatih Camii medrese hocalarından Mehmet Tahir Efendi’dir.
Babası, ona ebced hesabıyla doğum tarihini ifade eden “Ragîf” adını
verdi. Fakat telaffuzu zor geldiğinden arkadaşları ve annesi ona
“Âkif” ismiyle seslendi, zamanla bu ismi benimsedi.
Mehmet Âkif ilk din ve Arapça bilgilerini babasından aldı. 1878 yılında, 4
yaşındayken Fatih’de Emir Buhari Mahalle Mektebi’ne başladı. Burada iki yıl
eğitim gördükten sonra Fatih İbtidaisi’ne geçti. Yüksek öğrenimini Halkalı
Baytar Mektebi’nde yaptı. Burayı birincilikle bitirdi (1894). Dört yıl kadar
Rumeli, Arnavutluk ve Arabistan’da çalıştı. Halkalı Ziraat Mektebi’nde
kompozisyon, üniversitede edebiyat dersleri verdi. İkinci Meşrutiyet ilan
edildikten sonra halkı uyandırmak ve İslam birliğini sağlamak üzere Sırat-ı
Müstakim ve Sebil’ür-Reşat adlı din dergilerinde şiirler, din ve edebiyat
üzerine makaleler yazdı. 1898’de 25 yaşında iken Tophane-i Amire veznedarı
Mehmet Emin Bey’in kızı İsmet Hanım ile evlendi. Aynı yıllarda Maarif
Dergisi’nde ve Resimli Gazete’de şiir yazıları ve Arapça, Farsça ve
Fransızca’dan yaptığı çevirilen yayınlandı. Baytarlığa başladığı ilk yıllarda
bile, mesleğinden çok, şairliği ile tanınan Mehmet Akif, öğretmenlik hayatına
1906’da Halkalı Baytar Mektebi’ne “kitâbet-i resmîye” (resmî yazışma usulü)
dersi hocalığı ile başladı. 1908’den sonra ise Edebiyat Fakültesi ile
Dârülhilâfe Medresesi’nde “Osmanlı Edebiyatı” hocalığında bulundu. II.
Meşrutiyet’in büyük etkisinde kalan Âkif, arkadaşı Eşref Edip ve Ebül’ula
Mardin’in çıkardığı ve ilk sayısı 27 Ağustos 1908’de yayımlanan Sırat-ı
Müstakim dergisinin başyazarı oldu. Balkan Savaşı, Çanakkale Muharebeleri ve
Kurtuluş Savaşı dönemlerinde çeşitli görevlerde bulunup, Balıkesir’e giderek 6
Şubat 1920 günü Zağnos Paşa Camii’nde çok heyecanlı bir hutbe verdi. Halkın
beklenmedik ilgisi karşısında daha birçok yerde hutbe verdi, konuşmalar yaptı
ve İstanbul’a döndü. 1921’de Ankara’da Taceddin Dergâhı’na yerleşen Mehmet
Âkif, 500 lira ödül konularak açılan İstiklâl Marşı yarışmasına başta
katılmadı. Millî Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi Bey’in ricası üzerine arkadaşı
Hasan Basri Beyin teşvikiyle ikna oldu. Onun orduya ithaf ettiği İstiklâl
Marşı, 17 Şubat günü Sırat-ı Müstakim ve Hâkimiyet-i Milliye’de yayımlandı.
Hamdullah Suphi Bey tarafından mecliste okunup ayakta dinlendikten sonra 12
Mart 1921 Cumartesi günü saat 17:45’te Milli Marş olarak kabul edildi. Âkif,
ödül olarak verilen 500 lirayı hayır kurumuna bağışladı. Kurtuluş Savaşı ve
zafer sonrası uzunca bir süre Mısır’da yaşayan Milli Şâirimiz Mehmet Âkif
Ersoy, 17 Haziran 1936’da siroz hastalığının tedavisi için İstanbul’a döndü. 27
Aralık 1936 tarihinde İstanbul’da, Beyoğlu’ndaki Mısır Apartmanı’nda vefat
etti, Edirnekapı Şehitliğinde yatmaktadır.