Birçok bölgede ceviz hasadı nerede ise bitti veya bitmek üzere bölgesel olarak verim farklılıkları görülmesine karşın uzun zamandır uygulanan destekleme programlarına bağlı olarak toplam ceviz üretimimiz artıyor. Ülkemizde ceviz üretimi tüm bölgelerde nerede ise eşit dağılmış gibi görünüyor. En önemli nedenlerden birisi olarak her türlü iklim koşullarına uygun ceviz çeşitlerinin bulunması olarak düşünebiliriz.

TÜİK verilerine göre 2014/15 döneminde 75 bin dekar alanda 181 ton olan ceviz üretimi 2018/19 döneminde 115 bin dekara çıkmış üretimde 215 bin ton a yükselmiş. 2023 te ise toplam üretimimiz 360 bin ton olarak gerçekleşerek toplam tüketimimizin %80 i karşılar hale gelmiş. Rekoltede ki artış ithalat rakamlarında da düşüş sağlamış ve daha az döviz çıkışı gerçekleşmiş uzun periyotta.

Tarımsal üretim tüketiminiz karşılaşamaz ise mecburen ithal etmek zorunluluğu çıkar, hatırlarsanız eski bakanlarımızdan biri ‘’paramız var ki ithal ediyoruz’’ demişti. Paranız yoksa ne yapacaksınız bugünlerde olduğu gibi ya da daha çok üretim yapalım, ihracatı artıralım çiftçimiz ve ülkemiz kazansın dese daha doğru olmaz mı?

 TÜİK verilerine göre 2014 te 34 bin ton olan ithalatımız 2019 da 103 bin ton, 2023 te ise 69 bin ton olarak gerçekleşmiş. İhracatımız ise ortalama 10 bin ton civarında gerçekleşmiş bu dönemlerde. Bu rakamlara bakarsak yediğimiz cevizlerin %20 ithal diyebiliriz. Kaman cevizi aldık derken Şili cevizi almış olmayalım.  Bu cümleyi yazmamın nedeni bazı market ve kuruyemişçilerde aldığımız cevizlerin nereden geldiğine dikkat etmeniz. Daha ucuz zaten Türkiye üretimi dediğiniz cevizler ABD den gelmişte olabilir. Cevizi ağırlıklı olarak ABD, Ukrayna, Şili, Çin ve Özbekistan’dan ceviz ithal ediyoruz. Yaklaşık kg basına 100 TL ödeme yapıyoruz ve kabaca ithalat için 155milyon dolar döviz çıkışı oluyor.

Kısa ceviz üretim değerlendirmesinden sonra aklıma şu sorular geliyor.

Yıllardır ceviz konusuna veya badem konusuna neden eğilmedik. İthalattan en çok kimler para kazandı. Zincir marketler bu işin neresinde? İran sınırında yaşanan kaçak ceviz girişlerini kimler organize ediyor? Kaçak gelen ceviz ticaretinden ne kadar kaybımız var?  

Son zamanlarda dikilen ceviz fidanları verime döndüğü zaman yani toplam üretimiz toplam tüketimimizi aştığı dönemde ihracat için projeler oluşturuluyor mu? Yoksa ceviz piyasasında da fındıkta veya çayda olduğu gibi başıboş olarak mı kalacak. Üç yıl beş yıl sonrası için pazar çalışmaları yapılıyor mu?

Ceviz sadece meyvesi açısından önemli olmayan kerestesi de değerli olan bir ağaç, fiyatlar düşük kalırsa ağaçların kesilmemesi için nasıl bir çalışma yapılacak. Biliyoruz ki ceviz arzı yüksek olursa fiyat düşer ve üretici sürdürülebilir gelir elde edemez ise ağaçları kesmeye ve üretim desenini değiştirmeye başlar. Geçtiğimiz yıllarda narenciye, nar ve elma da gördüğümüz senaryo kendini tekraralar.

Yurtiçi fiyatı bu yıl ortalama 200 tl olan kabuklu ceviz fiyatı geçen yıl 100 tl civarında idi %100 artış üreticiyi mutlu etti mi? ya da tüketici rahatlıkla ceviz alabiliyor mu?

Ülkede yaşanan ekonomik sıkışıklık sağlıklı yaşamımızı olumsuz yönde etkilerken tarım bakanlığı neden daha net çözümler oluşturmaz. Çözümler sadece üreticiyi zora sokmak olmamalı her iki tarafı dengede tutmalı.

Ceviz örneklemesi diğer tarım ürünlerinde işleri rahat olduğu anlamına gelmemeli. Doğru politikalar hepimiz için faydalı olacaktır.