Spor ve insülin direnci birbirine bağlı ikili gibi hep yan yana anılıyor. İnsülin direncini birçok kez duyduk da yine de söyleyelim arada insülin, pankreasın ürettiği ve bedenin kan şekerini dengeleyip enerji sağlamak için glikozu hücrelere taşıyan bir hormondur.
Bu insülin bedene kilo aldırıyor, bedeni yoruyor ve insanda halsizlik etkisi oluşturuyor. Günümüzde bu durum birçok insanda görünüyor. Çözüm ise çok çok kolay… Burada devreye spor giriyor.
Düzenli fiziksel aktivite, özellikle güçlü ve yürüyüş çalışmalarının karışımı, bedendeki insülini daha iyi duruma getiriyor. Nasıl diyeceğinizi biliyorum, şöyle ki; egzersiz, kaslara daha fazla glikoz çekerek kan şekerini düzenler, insülinin etkisini artırır. Bu aslında, bedenin kendini onarması gibi bir şey diyebiliriz.
Eğer spor geçmişiniz varsa ya da başlamayı düşünüyorsanız, bu büyük bir artı sizin için! Ancak şöyle bir spora hazır başlamışken aşırı yüklenmeden yapmak gerekiyor, yavaş yavaş artırarak bunu başarmanız önemli.
Örneğin; haftada 3 ya da 4 gün tempolu yürüyüşler, bisiklet, yüzme ya da yoga gibi aktiveler insülin direncine karşı etkili olabilir. Ağırlık çalışmaları da kas kütlesini artırarak bedeni daha dirençli duruma getirir.
Sporun yan etkisi ise mutluluk! Harekete geçtikçe daha enerjik ve sağlıklı hissedeceksiniz inananın bana. İnsülin direncinin zamanla azalmasını sağlayan bu tür bir rutin, hem bedene hem de ruha iyi gelecek.
Elbette zamanı gelince spor sıkıcı ya da zor görünebilir ancak alışkanlık haline gelince yaşamının bir parçası duruma yükselecek. İnsülin direncine karşı en güçlü silahımız elbette ki etkin bir yaşam tarzı ve dengeli beslenmeli, sağlıklı bir beden yapısı.
Hem hareketin hem de yediklerine yaşamını güzelleştirip uzun vadede kendine en iyi yatırımı yapmış olacaksınız!