Türkiye'nin ilk astronotu Alper Gezeravcı’nın uzaya çıkması tartışma konusu olmuştu. Kimi tebrik ederken, kimi ise Gezeravcı’nın para karşılığı uzay gezisi yaptığını ileri sürmüştü. Gerçeğini bilemem ancak Antalya Diplomasi Forumu’na katılan Gezeravcı, gençlerle bir araya geliyor ve yaşadıklarını anlatıyor. Gezeravcı, uzay turizminden söz ediyor.
İlk duyduğumuzda garip geliyor olabilir. Ancak ben bunun mümkün olduğunu düşünüyorum. Bakın Gezeravcı, gençlere ne anlatıyor:
“Türk astronot ve bilim misyonu zaten ülkemizin koymuş olduğu uzay alanındaki 10 önemli hedeften sadece bir tanesiydi. Çok mutlulukla da dile getiriyorum, halihazırda kalan dokuz hedefle ilgili ciddi çalışmalar yürütülüyor. Bizim görev sürecimiz biraz daha göz önünde, odak noktasında olduğu için dikkatler toplandı ama eş zamanlı olarak birçok hedefe ilişkin çalışmanın da hareket olarak yürüyor, devam ettiriliyor olmasından son derece mutluyum. İnşallah devletimizin büyükleri yakın zamanda bu soruya karşılık gelecek güzel, spesifik cevapları da uygun gördüklerinde halkımızla paylaşırlar. Çünkü minimum seferde maksimum kazancın elde edilebileceği bir aşamaya evirmeye çalışıyorlar. Şu anda yapılan görevlerde, görev içeriği bir uzay turizmi konseptinden çok uzak. Görevin tüm gerekliliklerini sağlıyor olmanız lazım. Bir insanın turist modunda oraya gidip gelebilmesi için o konforu sağlayabilecek bir ortamı elde edebilecek hava taşıtlarının, uzay araçlarının üretiliyor olması lazım. Ama amaç son noktada orası, yani imkanı olan noktasından başlayıp bu işi yapılan yatırıma karşılık gelecek katma değeri elde edecek şekilde şu an uzay alanında yatırım yapan şirketlerin ana hedefi bu. Maksimum insanı uzaya taşıyacak, görev yaptırmak belki bir hedef değildir, ama o insanlara uzay tecrübesini yaşatacak bir aşamaya evrilmeye çalışıyorlar. Ana hedef bu. Antarktika'dan 8 yıldır bilimsel çalışmalar yürüten bilim insanlarımızın oradan getirdiği çok ekstrem koşullara adapte olmayı başarabilmiş yosunlar, alglerin Türkiye'ye getirilmiş örneklerini biz Uluslararası Uzay İstasyonu’nda yaşam destek ünitesi içerisinde bir döngü, filtrelerle belli bir akış içerisinde götürdük. Ve burada aktive ettik sistemde. Üniversitemizde sistem yeryüzünde denendi. Dünyada yoğunlaştırılmış karbondioksit uygulandığında oksijene istenilen oranda dönüştürebildiğini görüyorlar. Bunun aynı şekilde Uluslararası Uzay İstasyonu’nda gerçekleştirilip, gerçekleştirilemeyeceğini merak ediyorduk. Standart karbondioksitin beş katı yoğunlaştırılmış karbondioksit uyguladık bu alglerin içerisine ve ilk parametreler 13 gün sonunda gayet güzel, pozitif sonuçları orada elde ettik. Halihazırda çalışmalar şu anda inceleniyor. Bundan sonra işte Ay ortamında ve bir sonraki aşamada Mars’a kadar gidecek uzay denemelerinin, çalışmalarının altyapısında ihtiyaç olacak yaşam destek ünitelerinden bir tanesine potansiyel oluşturuyor. Ülkemizdeki çocuklar için önemli bir eşik noktasıyım. Yıldızın her çeşidini gördük ama deniz yıldızının ayrımını henüz yapamadım, sanırım biraz daha çalışmam gerekecek cevap verebilmek için. Bugüne kadar işte 70 yıldır uzay alanında birçok milletin yaptığı şeyden neyi yaptık farklı diye, aynısını da yapabildik, gururla söylüyorum. Farklı işler yaptık, farklı işlerin altına imza attık. Ama aynısını da yapabilirdik. Önemli olan şu, bugün milyarlarca insan dışarıda, sokakta yürüyor. Günün çok rutin faaliyetlerinden bir tanesi, belki çok insan için farkında bile olunmayan bir faaliyet. Bu kadar sıradan bir şey olmasına rağmen günlük rutin yaşantımızda bir anne- babanın hayatındaki en önemli yürüme adımı çocuğunun ilk adımıdır. Dolayısıyla bu adımda bu ülkenin çocuğunun ilk adımıydı. Başlangıçtı.”