Gazetemiz muhabirlerinden Yasin Çoban’ın emekliler ile ilgili yaptığı haber yüreğimi dağladı. Türkiye Emekliler Derneği Antalya Şube Başkanı İbrahim Tezcan’ın şu sözleri içler acısı: “Biz dernek olarak 5 bin liranın herkese verilmesi için çok çaba sarf ettik. Emekliye niye çalışıyorsun diye sormak yerine çalıştığı için ikramiye vermiyor. Çiftçilik belgesi olanlara vermediler meclis toplandığında önergeyi torba yasanın içinde var herhalde yılbaşından önce öderler. Emeklilerde taban aylıkları 6 bin TL olanlar var bu gelen zamları bu şekilde verdikleri için emekliye hiçbir şey vermiyorlar. Örneğin 10 bin lira maaş alan biri 7’inci ayda şimdi ne zam verecekler yüzde 40 mesela 14 bin lira olması lazım. Bu gelen zam ama ileriye dönük bir zam değil 7’inci aydan 31 Aralık’a kadar bizi enflasyona ezen para bu. Yani biz şimdiye kadar ödedik ödedik enflasyona ezildik yılbaşında veriyorlar. Biz şunu talep ediyoruz yılbaşında yine bu zammı verin üstüne de 2024 yılında ne görüyorsa yüzde kaç enflasyon görüyorsa bize de bunun yüzde 20’sini versin 7’inci ayda tekrardan versin biz en azından enflasyona ezilmemiş olalım 2025’in yılbaşına kadar. Yani aslında şu an verilen para, para değil. Emekliyi süründürerek aç bırakıyorlar. Bizim 2002 yılında AKP iktidara geldiğinde ben 284 lira maaş alıyordum asgari ücret 184 liraydı ben şimdi 9bin 100 lira maaş alıyorum 11 bin 404 lira ne kadar kaybım var bu kadar yıl içerisinde neredeyse bu kadar yıl asgari ücret 17, 18 bine çıkarsa bizim maaşımız asgari ücretin yarısı gibi bir şey olacak. Bizim talebimiz emekli maaşı asgari ücretten az olmayacak, 2000 öncesi kat sayı göstergesi 1999 yılında çıkarılan bir yasa 4447 yasalı kanun vardı bizi katsayıdan düşürdüler biz bu hale o yüzden geldik. Emekliye geldiği zaman para yok başka herkese para var. Antalya Büyükşehir Belediyesi emekli kahvesi açtı. Bedava çay için oraya gidiyor emekli öğlen yemek yemeğe gidiyor, sonra yeniden kahveye geliyor. Emekliler için Antalya’dan göç başladı. Geçinemeyen emekliler köylere taşınmak için bize söylüyorlar ev bulunda taşınalım diye. 7 bin 500 TL bir ailenin gıda masrafını karşılamıyor. Mesela hep hesaplamalara elektrik ve su katılıyor ama ısınma problemi hiç konulmuyor. Odunun tonu 4 bin 700 TL kömürün tonu 9 bin lira 1 ton alsa neyle ısınacak bu emekli. Emeklinin halini kimse düşünmüyor, bize oy versin bizi iktidarda tutsun da ne olursa olsun havası var. Bu da bizim ayıbımız bu kadar net söylüyorum. Avrupa’daki emeklinin de kendi ülkesinde sorunları vardır ama o 1000 Euro ile burada tatil yapabiliyor. Bizim o paraya ulaşabilmek için 4 ay çalışmamız gerekiyor. Yani aslında biz kendi ülkemizde de Avrupa’da da fakiriz. Bu ülkede herhangi 1 kiloluk yazan peynir aslında 800 gram yıllardır Türkiye’de oynanan oyun bu. Asgari ücret açıklansın kırmızı et ve beyaz et ne kadar olacak göreceğiz. Her şeye zam gelecek. Mesela Antalya Büyükşehir Belediyesi ulaşım sorunuyla alakalı Muhittin Böcek bir iş yaptı otobüs şoförleriyle akıllı bir iş yaptı kilometre pazarlığı yaptı bakın herkes şoförde buldu otobüste buldu. Önceden emekliyi almıyorlardı şimdi emekli yaşlı onlar için bir şey fark etmiyor ne varsa dolduruyorlar. İşte Türkiye’nin hali bu güçlü olan bizim gibi garibanları eziyorlar. Hükümette şunu şöyle zannetmesin yani biz emekliyi ezdirmedik doğru söylüyorlar ezdirmedi üstümüzden silindirle geçtiler bir daha ayağa kalmasınlar diye.”