Son günlerde sık sık böcek ve sinek şikayetleri artış gösterdiğinden, kendimce küçük bir araştırma yapmak zorunda kaldım. Muratpaşa’dan Konyaaltı’na, Kepez’den Kemer bölgesine kadar şikayetlerin yoğunluğu artış gösterdi. Yaptığım araştırmada belediyelerin konuya vurdumduymazlığı ve halkında kolaycı bir şekilde şikâyetlerini belediyeye değil, gazetecilere aktarması beni şaşırttı. Oysa durum vahim ve tehlikeli. Sözüm ona sosyal adaletten söz eden ve İktidar olma hazırlıkları içinde olan bir partinin belediyesinin vurdumduymazlığı şaşkınlığımı ve hatta endişemi artırdı. Bulduğum bilgilerle ve tanıdığım uzmanlarla görüştüm. Maalesef korona virüs de dahil birçok hastalıkların haşerelerle yayılacağını düşünerek yazımı yazıyorum.

Havaların iyice ısınmasından sonra her türlü böcek ve sinek maalesef kentimizde kendini göstermeye başladı. Özellikle Antalya gibi dünya turizminde önemli bir yeri olan bu kentte orta çağ sorunlarıyla hala karşı karşıya olması inanılır gibi değil.

Geçen yıl her türlü haşarılardan ve özellikle kara ve sivri sinekten yakınan kent sakinleri bu yıl aynı sorunu iki kat yaşamakta. Özellikle yakarca denen sinek, kent yaşayanlarına adeta işkence çektirmektedir.

Uzmanların özellikle yakarcık denen sineğin çok tehlikeli olduğunu vurgulayarak, “Bu sinekler gözle zor görülecek kadar küçükler. Gri tonda ve çok larvalı bir hayvan. Bir avuç sulu yerde toprakla bütünleşince yüzlerce, binlerce yumurta bırakır. Sulu, yeşil bölgeleri sever. Buralarda ürer çoğalırlar. Bu bölgeler sık sık yaban otlardan temizlenmeli ve ilaçlanmalıdır. İlaçlama zamanı tropikal Akdeniz ikliminde toprağa cemrenin düşmesiyle başlanmalı. En geç mart ayı sonu. Sonra kademeli olarak devam etmelidir. Aksi taktirde sonuç alınamaz” diyorlar.

ÖLÜMCÜLDÜRLER

Adının açıklanmasını istemeyen bir uzman bu sineğin ölümcül mikroplar taşıdığını belirterek, “Her türlü hastalığa gebedirler. Hayvandan insana mikrop taşırlar. Taşıdıkları mikrobun sıtma, verem şarbon ve buna benzer birçok hastalığın geçişini sağlarlar. Günümüzün virüsü olan korona konusunda henüz bir bilgi sahibi olunmamakla birlikte, risk taşıdığı muhakkak” diye endişesini belirtiyor.

Dünya kenti Antalya’da ilaçlama görevi Büyükşehir’de olmasına karşın yapılan mücadelenin içtenlikle ve bilinçli yapılmadığı görülmektedir. Tüm ilçelerde görünen bu sineklerin gittikçe çoğalması da bunu gösteriyor.

Alt belediyeler ise sanki bu sorun onları ilgilendirmiyormuş gibi konuya sesiz kalmaktalar.

Örneğin Muratpaşa Belediyesi…

Kendi sınırları içinde olan ve yaşanan durumun farkında mı?

Muratpaşa Belediyesi, seralara bahçelere akan su kanallarını yeterince temizlemiyor. Yalı Caddesi üzerinde açık kurbanlık hayvan barınakları, sulama kanalı çevre temizliği, seraların ulu orta gübrelemelerin kontrolsüz yapılması bu sineklerin artmasına neden oluyor. Oysa Antalya Dünya kenti. Ülke turizminin baş kenti.

Belediyeler arası koordinasyonlu çalışma olmadığı sürece haşerelerle yapılan mücadele asla yerini bulamaz ve gerçekçi olamaz. Sadece görsel anlamda halkı aldatmaktan başka bir işe de yaramaz.

Yetkililerin az bütçeyle ve ilgisizce yaptığı bu çalışmalar yakın zamanda ölümlere bile sebebiyet vermeye gebedir. Bizden hatırlatıp söylemesi.

Karar başkanların…

Haydi hayırlısı…