Akdeniz'in incisi Antalya, tarihi boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış, antik kentleriyle adeta bir açık hava müzesi durumda. Perge, Aspendos, Side, Olympos ve daha niceleri...

Her biri binlerce yıl öncesine uzanan geçmişiyle dünya tarihine ışık tutuyor. Gel gör ki şöyle bir paradoks var: Antalya, sahip olduğu bu kültürel mirası hak ettiği şekilde dünyaya tanıtamıyor. Örneğin; Mısır’ı ele alalım. Piramitler, Giza’daki Sfenks ve tapınaklarıyla turist akınına uğrarken, Antalya'nın antik kentleri neden aynı ilgiyi görmüyor?

Mısır, turizm sektörünü bir devlet politikası haline getirerek antik mirasını küresel çapta tanıtan bir ülke. Devasa bütçelerle hazırlanan belgeseller, uluslararası fuarlarda yapılan tanıtımlar ve ünlü isimlerin katıldığı kampanyalarla Mısır, dünya sahnesinde yerini sağlamlaştırmış durumda. Oysa Antalya’daki antik kentlerin tanıtımı büyük ölçüde yerel belediyelerin, turizm acentelerinin veya özel girişimcilerin önceliğine bırakılmış durumda. Devlet desteği sınırlı, uluslararası çapta ses getiren kampanyalar ise yok denecek kadar az...

Bir başka büyük fark, turistlerin tarihi alanlara ulaşım ve ziyaret konforu… Mısır'da ziyaretçiler için geniş ulaşım ağı, lüks oteller, rehberli turlar ve etkileyici müzeler hazırlanmış durumda. Oysa Antalya’daki antik kentlere ulaşım hala büyük ölçüde özel araçlara bağlı. Toplu taşıma ile ulaşım çoğu yerde yetersiz, bilgilendirme tabelaları eksik ve turistlerin ilgisini çekebilecek interaktif deneyimler sunulmamış durumda. Aspendos gibi bazı alanlar iyi korunmuş olsa da birçok antik kent, bakımsızlık nedeniyle zamanla kaybolma tehlikesiyle karşı karşıya.

Mısır, sadece tarih meraklılarına değil, genel turist kitlesine de hitap edecek bir kültürel atmosfer yaratmış durumda. Hollywood filmlerinden belgesellere, moda dünyasından müzik kliplerine kadar antik Mısır sürekli olarak popüler kültürde yer buluyor. Oysa Antalya’nın antik kentleri uluslararası alanda pek yer almıyor bu çok kötü bir şey… Bakın Netflix’te bir Perge belgeseli izleyebiliyor muyuz? Ya da dünya çapında bir yapımda Termessos’un adı geçiyor mu? Hayır. Bu bile utanç bana göre İşte en büyük eksikliklerden biri de bu da farkına varma konusunda kötüyüz.

Antalya’nın antik kentlerini dünya çapında tanıtmak için öncelikle devletin ve yerel yönetimlerin iş birliği içinde büyük ölçekli bir tanıtım stratejisi oluşturması gerekiyor. Uluslararası fuarlarda, dijital platformlarda ve popüler kültürde Antalya’nın tarihi mirasının daha fazla yer bulması sağlanmalı. Tarihi alanlara yönelik modern müzecilik anlayışı benimsenmeli, altyapı iyileştirilmeli ve turistlerin ziyaret deneyimi üst düzeye çıkarılmalıdır.

Mısır gibi ülkeler bu alanda başarı sağlarken, Antalya gibi muhteşem bir kültürel mirasa sahip bir şehrin gölgede kalması kabul edilemez. Artık sadece doğasıyla değil, tarihiyle de dünya turizminde hak ettiği yeri almalı. Aksi halde, elimizdeki bu paha biçilmez miras sadece birkaç tarih meraklısının ilgisini çeken bir ayrıntı olarak kalmaya mahkûm olacaktır.