Bir ülkede adalet yoksa hukuk guguk olmuşsa sistem çöken. Çöken sistem sonucu da ülke çöker. Eskiden gıda ürünleri satan iş yerlerini belediyeler il sağlık müdürlüğü ile koordineli bir şekilde denetlerdi. Sağlığa aykırı bulunan ürünler toplatılır aynı gün imha edilirdi. Basına açık yapılan bu denetim basın yoluyla halka duyurulur ve önemli ölçüde caydırıcılık elde edilirdi. Her şey açık ve şeffaftı.

Yıllar sonra hükümetler değişince bu görev Tarım ve Orman Bakanlığı’na verildi. Zaman zaman bakanlık kendi sitesinde bozuk gıda ürünü satanları ifşa etti…

Ne olduysa son birkaç yılda bu şeffaflık sona erdi. Denetim mekanizması nedense sustu. Kentlerde bulunan müdürlükler kulaklarının üstüne yatmayı tercih ettiler. Vatandaşla halkın sağlığıyla oynayanlar cirit atarken fiyatlar da roket gibi yükselerek değerlerinden çok daha fazla Fiyatlarla satılmaya halkın ekmeğiyle oynamaya başladılar.

Geçtiğimiz gün Antalya Lara’da marketler zincirlerinden birinde krem peyniri aldım. Çocukların ekmeğine sürülecek peynir bırakın sürülmeyi satırla zor kesersin konumundaydı. Markete gittim, önce görevliyle sonra şefleri olan zatla görüştüm. Evet çok şikayet vardı…

Bende Tarım il Müdürlüğünü arayarak konuyu ilettim. 15 gün içinde beni arayıp bilgi vereceklerini söylediler. Aradan 45 gün geçti..

Ne arayan, ne de soran oldu.

Değerli basınımız son günlerde ekmeğe olan zammı yazdılar. Açıklamaya göre 280 gram ekmek 10 Lira 220 gram ekmek de 7,5 liraya satılacakmış. Oysa bu zam açıklanmadan çok önce zaten ekmek fiyatları bazı fırıncılar tarafından uygulanmaya başlamıştı.

Bu zammın perde arkasında ne var? Zam sonrası neler oldu neler yaşandı diye ATSO 7. Grup Başkanı Suat Özdemir’in fırınına gittim. Konuştuk ve Suat beyin anlattıkları aslında bildiğimiz siyasi ayak oyunlar sonucu ekmeğimiz 10 lira olmuştu. Suat beye göre ‘’Biz seçimde Karadeniz’den gaz fışkırdığını duyunca çok mutlu olduk. Ekmek fiyatlarını uzun süre zamsız satacağımızı düşündük. Oysa Karadeniz’de ne gaz vardı ne de Gabar Dağında petrol…

Zam fışkırdı…

Biz korkunç bir zam gördük…

Dört bir yanımız zamla çevrildiği yetmezmiş gibi unda devlet desteği de kaldırıldı’’

Bu açıklamadan sonra fırıncıların ne kadar zor şartlar altında çalışmalarını düşündüm. Sohbet bittikten sonra bir ekmek alarak karşıda bulunan markete girdim. Elektronik tartıya ekmeği bırakınca gramajın 255 rakamını gösterdiğini hayretler içinde gördüm. Tatmin olmayınca yanındaki kooperatif marketine girerek aynı ekmeği tarttım. Sonuç değişmedi. 25 gram eksikti ekmek….

Söylene söylene evin yolunu tuttum. Ertesi gün birçok fırının bunu yaptığını poğaça simit gibi unlu mamullerde kalite düşüklüğü yansıra fiyatların da çok yükseldiğini tespit ettim.

Peki Basın neredeydi???

Basın sadece Hükümete biat edercesine 3 maymunu oynamayı birilerini kızdırmamayı tercih etmeyi seçmişlerdi.

Evet ekmeğimizi göz göre göre çalıyorlar…

Basın suskun….

ADALET YOKSA EKMEK DE YOK……