Oğlum dünyaya geldiğinde ağlarken parmakları ağzı morarıyordu.
Doğar doğmaz küveze aldılar. 6 ay hastanede yattık. Kalp kapağında sorun var dediler kalbi delik doğdu dediler. Çok şükür atlattık. Her gelen doktor başka bir şey dediği için her gün ağlamakla geçiyordu. Oğlumu eve almadan elim boş gideceğim diye çok korkuyordum. O zamanlar tabi cep telefonum yok. İnternet yok. Araştıramıyorum. Bilgisizlik çok zor. Çok şükür iyileştik çıktık. Ama bilmeyen arkadaşlarım için Kalp ve Damar Cerrahisi uzmanı Doç. Dr. Cemal Kemaloğlu bir haber ajansına açıklamalarda bulunmuş.
Bende sizlerle paylaşmak istiyorum. Sizlerde bilinçlenin öğrenin diye. Doç. Dr. Cemal Kemaloğlu, “Cerrahinin altın standardı; hastanın yaşam kalitesini önemli oranda yükselten ve hastaya kendi kalp kapağı ile konfor sağlayan kalp kapak tamirleridir. Eğer kapak tamiri mümkün değilse, kapak çıkarılarak yerine yapay (protez) bir kapak takılır. Kapak tamiri daha çok kaçak oluşan, kapak yapısında yüksek oranda kireçlenmenin olmadığı mitral ve triküspit kapaklara başarı ile uygulanır” dedi. Kemaloğlu, kalp kapak hastalıklarının nedenleri ve mitral kapak tamiri hakkında bilgi verdi.
Türkiye’de gerek hasta yaşam kalitesine gerekse yaşamın kendisine karşı ciddi bir tehdit oluşturan kalp kapak hastalıkları, tüm ölümlerin yüzde 1-2’sini oluşturduğunu kaydeden Cemal Kemaloğlu, genel popülasyonla karşılaştırıldığında, tanı almış kalp kapak hastalığı olan hastalarda yaşam kaybı oranı 2,5 kat ve felç oranı 3 kat daha fazla olduğuna dikkati çekti. Kemaloğlu, koroner kalp hastalıklarına eşlik eden kalp kapak problemleri hastalığın boyutunda artışa yol açarak, kalp yetmezlikleri ve kalp atışlarında düzensizliklerde de en büyük etken olarak görüldüğünün altını çizdi.
Çocukluk çağında geçirilen akut eklem romatizmasının kapak hastalıklarının en sık sebebi olduğunu belirten Doç. Dr. Cemal Kemaloğlu, “Kapak hastalıklarının en sık sebebidir. Akut eklem romatizmasının görülme sıklığı gelişmiş toplumlarda giderek azalmakta, buna bağlı olarak da ortaya çıkan kalp kapak hastalıklarının oranı düşmektedir” dedi.
Kemaloğlu, akut eklem romatizması dışında, kalp içinde oluşan enfeksiyonlar, kalp kası hastalıkları, tansiyon yüksekliği (hipertansiyon), mitral kapakçıkların kalp hareketleriyle sol kulakçığa geri kaçması, yaşa bağlı olarak kalp kapakçığının yapısının bozulması (fibrokalsifik dejenerasyon), kalp krizi sonrası kalbin beslenmesinin bozulması sonucu gelişen kapak hastalıkları ve kapak halkasının genişlemesinin kalp kapak hastalığına neden olan başlıca etkenler olduğuna vurgu yaptı. Romatizmal kapak hastalıklarında, kapak tamiri yapıldığında, kapağın bozulmasına sebep olan hastalığın ilerlemesi nedeniyle, kapak yapısının tekrar olumsuz etkilenebileceğine işaret ederek, “Böyle durumlarda hastanın ikinci bir ameliyatla kalp kapağı, protez kapakla değiştirilir.
Hastaya göre tamamen metalik kapaklar ya da kısmen organik madde içeren biyoprotez (hayvan dokusu kökenli) kapaklar tercih edilebilir. Metalik kapak protezi takılan hastalar ömür boyu kan sulandırıcı ilaçlar kullanmak zorundadır. Hastalarda, kullanılan ilaçlara bağlı olarak, önemsizden çok önemliye gidebilecek bir takım sorunlar gelişebilir. Bu sorunlar, kişinin ilaç kullanımına gösterdiği hassasiyetten bağımsız olarak oluşabilmektedir.
Özellikle yaşlı hasta grubunda ilaç kullanımındaki aksamalar, bu sorunların ortaya çıkma sıklığını artırmaktadır. Kapak hastalıklarında kapağın tamir edilmesi ve buna bağlı olarak da hastanın kan sulandırıcı ilaçlara ihtiyacının kalmaması, kapak tamirinin önemini daha da artırmaktadır” diye konuştu. Doktorumuzun söylediklerini lütfen dikkate alalım. Sevgilerimle…