Daha geçenlerde bir arkadaşıma çok üzülmüştüm.

Böbrek nakli bekliyor. Her gün yaşama tutunmak için dua ediyor. Bizlerde sağlığımızı düşünüp önceden önlem almalıyız. Bol bol su içmeliyiz. İlaç içenler ben gibi suyu daha çok içmeli ama nedense ihmal ediyoruz. İlla başımıza gelince ah ah vah vah diyoruz. Herkes ikinci bir şansı hak eder, ama verici olmazsa yanarız. Farklı düşünenler çok. Dinen günah, eksik uzuvla gitmek günah diyenler mi ararsın. Kadın hastalıklarında kanser oldunuz mu kurtarmak için olduğu gibi alıyorlar. Kanserli bölge temizleniyor. Kurtuluyoruz.  O zaman eksik mi gidiyoruz. Kolumuz bacağımız kulağımız değil ki. Organ bağışı farklı.  Ben öldükten sonra bedenim çürüyecek, neden birine hayat vermesin benim bir parçam. Geri düşünmeyelim. Lütfen organ bağışı mutlaka yapalım. İnanın sizlerde birine faydalı olacağız can olacağız diye mutlu oluruz. Dün bir haber okudum ve çok mutlu oldum. Haberi sizlerle paylaşmadan lütfen gelin bağışın ne kadar önemli olduğunu düşünmenizi rica ediyorum.

Böbreğiyle anne kızına can olmuş. Onur ve gurur duydum. Muğla'da doğuştan böbrek yetmezliği rahatsızlığı olan Sudenaz Kızılca (17), annesi Seray Kızılca'nın (40) bağışladığı böbrekle yaşama tutunmuş. Kızına hiç düşünmeden böbreğini bağışlayan Kızılca, “Tarif edilemeyecek bir duygu içindeyim. İkinci kez can olmak iyi bir şey" dedi. Sudenaz Kızılca ise "Annem doğurduğunda ilk canını bana vermişti. İkinci canını 17 yaşımda bir daha verdi. Canımı istese canımı veririm" diye konuştu. Konuşmaları okudukça çok duygulandım.

 Fethiye ilçesinde yaşayan Sudenaz Kızılca'ya, 6 yaşına geldiğinde doğuştan böbrek yetmezliği teşhisi konulmuş. Böbrek fonksiyonunun yüzde 50'ye kadar düşmesi üzerine İzmir'e sevk edilen Kızılca, 2012 yılında İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde idrar yollarından böbreklere kaçak olduğu tespit edilince hemen ameliyat edildi. Tedavisine çok geç kalındığı için İzmir'de 4 yıl kadar hastalığı takip edilen Sudenaz Kızılca, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi'ne sevk edildi.

2016'dan 2022 yılına kadar Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi’nde tedavisi süren Kızılca'nın sağlık durumunun gün geçtikçe kötüye gitmesi üzerine nakil olması gerektiği ifade edilerek, Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'ne gönderildi. Akdeniz Üniversitesi Prof. Dr. Tuncer Karpuzoğlu Organ Nakli Enstitüsü’nde kadavradan böbrek nakli için sıraya giren Sudenaz Kızılca'ya, böbrek çalışma değerinin yüzde 14'e düşmesi üzerine acil diyalize girmesi ve ardından nakil olması gerektiği belirtildi.

Nakil olmak için lise eğitiminin bitmesini bekleyen Kızılca, okul bitince karnesini alamadan 27 Haziran'da annesinden nakledilen böbrekle yaşama tutundu. Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Çocuk Nefroloji Bölümünde tedavisi tamamlanan Sudenaz Kızılca, böbrek yetmezliği nedeniyle yaşadığı sıkıntıları anlattı. Kızılca, “Bebeklikten böbrek rahatsızlığım vardı. Fethiye'de fark edemediler. 6 yaşında İzmir'e gittim. Orada teşhis konuldu. Böbrek ameliyatı oldum. Böbreğimdeki kaçağı kapattılar.

Düzenli ilaçla yüzde 50 çalışan böbreğimi götürmeye çalıştılar. Akdeniz Üniversitesi'ne geldiğimde böbreğim yüzde 14 çalışıyordu. Naklin son aşamasına geldim. Diyalize alınacaktım, alınmadım. Lise eğitimimin bitmesini bekledim. Lise bitince direkt nakil oldum. Zorlu bir süreç geçirdim. 6 yaşında çocuk olduğum için çok sayıda ilaç kullanıyordum. Çok zorlanarak, ağlayarak ilaçlarımı içiyordum. 6 yaşıma kadar çocukluğum kabus gibi geçmişti. İştahsızlık, yemek yememe gibi durumlarım vardı. Çok zayıftım. Şimdi bundan sonra inşallah daha iyi olacağım" ifadelerini kullandı. Bu tarifsiz bir duygu. Yaşamadan anlaşılmaz. İki arkadaşım ve bir tanıdığım abim organ bekliyor. İnşallah onlara da bir bağışçı bulunup hayatlarına can katılır. Sevgilerimle…