Merhaba,
Kısaltılmış bir hayatın içinde yaşıyoruz. Sadece kelimelerle kısaltılmadı hayatımız, teknolojik aletlerin içine sıkıştırıldı samimi, insan diyaloglarımız. Nasıl mı?
Yine cümleme eskiden sözcüğü ile başlamak zorundayım çünkü yazacaklarım günümüzle uymayan şeyler.
Telefonun olmadığı yıllarda, bırakın cep telefonunu ev telefonun her evde olmadığı yıllardan bahsetmek istiyorum. İnsanların birbiriyle samimi bir dille iletişime geçtiği yıllardı bunlar. Bankada, alışverişte, lokantada, çay bahçesinde gülen yüzlü ve konuşan insanların olduğu yıllar. Üç kuruşluk alışveriş yaptığınızda gülmeyen yüzüyle size arka raftan almak istediğiniz bir şey var mı dışında konuşmayan insanlar yoktu o yıllarda, alışveriş bitiminde ev halkına selam gönderen tanıdık yüzler vardı.
Bilgisayarsız ve telefonsuz geçen yıllarda geçti çocukluğumuz. 20’li yaşlarda biraz biraz bilgisayarla tanıştık ve derken 90’ların sonuna doğru telefonla. Kısacası biz biraz ondan biraz bundan derken yakaladık teknolojiyi. Peki ya teknolojiye ayak uyduramayan büyüklerimiz ne yapsın? Biz bile bazı durumlarda telefon denilen aletle, banka ATM’lerinde, bilgisayarda yapılması gereken işlerde zorlanırken, büyükler ne yasın sorusu aklıma takıldı. Çünkü ana dilim Türkçe ile derdimi anlatamadığım, anlamadığım ve anlaşılamadığım anları son zamanlarda sıklıkla yaşamaya başladım. Size sadece bir örnek vermek istiyorum.
Yaklaşık bir ay önce internet taahhüdüm biteceğinden yeni tarifeler hakkında bilgilendirilmek üzere görevlendirilmiş insanlar tarafından ısrarla arandım. Sonunda pes edip açtığımda yeni tarifeler, fiyatlar vs konusunda uzunca bilgilendirildim. İnternet hizmetim oldukça uçuk rakamlara çıktığı gibi, korkuturcasına yeni abonelerin ödeme planın çok daha fazla olduğu anlatılarak olaya ikna edildim. Buraya kadar her şey normal. 10 gün sonra telefonuma gelen mesajla verilen tarihte internete bakım yapılacağı için kullanamayacağım bilgisi geldi. Bu mesaja çok sevindim, çünkü durduk yere müşteri hizmetlerini arayıp saatlerce ulaşmaya çalışıp internette sorun var, ne yapacağım demeyecektim. Tam verilen tarih yaklaşırken yine bir mesajla internet bakımının yapılmayacağı bilgisi bana ulaştı. Evet, buraya kadar gerçekten çok teşekkür sevgili internet şirketi arayanları, yazanları, soranları.
Birkaç gün sonra saat 22.00 gibi başlayıp gece boyunca beni çıldırtan 3 günlük internet süreci yaşadım. Ben Grafikerim, işim bilgisayarda kısacası hiç bir şey yapamıyorum, araştıramıyorum, sizlere köşe yazısı hazırlamışım gazeteme gönderemiyorum derken gecenin 02.00’sinde internet sorunum için müşteri temsilcisini aramaya karar verdim. Aman ne aramak…
Uzun uzun çalan telefonlara bakan bant kayıtlarına bayılıyorum. Pür dikkat dinleyip elimdeki telefonun tuşlarına basmaya çalışırken, saniyeleri kaçırdığım için hooop başa saran bant kaydıyla, şuraya basın, şunu tuşlayın sözcükleri arasında müşteri temsilcisine bağlanmayı başardım. Konuşmamızın kayıt altında olacağı sözleriyle başlayan diyaloğumuzda bende kendi ön sözlerimle girdim sohbete. Kayıt altına alındığımıza çok sevindiğimi, onca para vererek kullanamadığım internetimi, neden bilgilendirilmediğimi ve bilgisizlik yüzünden kaybettiğim zaman dilimini söyleyiverdim tabii ki. Ve dedim ki ben teknolojiyle çalışan birisi olarak sizlere ulaşmakta oldukça zorluk çekerken, telefonla hayatının son yıllarında buluşan, büyüklerimiz sizlere nasıl ulaşıyor diye sordum. Teknolojinin insan hayatını kolaylaştıran bir şey olmaktan çıkmasıydı sorunum. Hem de ülkemin 100. Yaşında…
Gerçekten büyüklerimiz banka ATM’lerinde ve telefonla yapılması mecbur tutulan işlemlerde ciddi zorluklar yaşıyorlar. Arada kalan nesil olarak teknolojiyle uyumsuzlar. Bu onların suçu değil, insan yaş aldıkça hafıza yavaşlıyor ve unutkanlık başlıyor. Ve sormaya utanıyorlar. Yalnız kalıyorlar, bir önceki yazımda da bahsettiğim gibi.
Teknolojinin hayatlarımızı kolaylaştırdığı, büyüklerimizin arada kalmışlık sendorumundan kurtulduğu, ana dilimiz Türkçeyle derdimizi anlatabildiğimiz zamanlarda yaşamak dileğiyle.
Her değişime ayak uyduran doğanın bilgeliği ve sanatın ışığında yeniden görüşene dek sağlıkla ve sevgiyle…