Merhaba, Antalya’nın sıcak havasından birkaç günlüğüne uzaklara kaçmıştım ki başıma gelmeyen kalmadı desem yeridir.
Daha sakinliğimin ve serinliğimin 3. Gününde sosyal medya hesaplarımda şöyle bir göz gezdirirken, gelen mesajlardan biri çok dikkatimi çekti. Ve derken olan oldu tabii ki! Vakıftan çok değer verdiğim bir arkadaşımızın mesajını okuyunca beynimden vuruldum. İlayda Çevik adlı bir kadın “ŞİKAYETVAR – HAKKINDA ŞİKAYET‘e bütün kolluk güçlerine, iç işleri bakanlığına falan etiketleyerek hakkımda suç duyurusu yapmış. Bana bunu gönderen arkadaşıma hemen yazarak bu imkansız, öyle şey olur mu dedim. Kendiside bana istersen sayfaya bir gir şikayeti kaldır dedi. Daha önce başıma böyle bir şey gelmediği için, şikayetin kaldırılabilmesine çok şaşırmama rağmen kendisine teşekkür ederek, bana gönderdiği link üzerinden üzerime atılan iftiradan kurtulmak için yola çıktım. Suç öyle ağır ki inanın gururuma yediremedim. Ama tabii ki sürekli şifre isteyen bir yerle uğraşırken bırakın mesajı kaldırmayı hesabımı çaldırdığımı son anda anladım ama iş işten geçmişti. Çünkü vakıftaki arkadaşım bana hiçbir zaman abicim diye söz söylemez, yazımı ve söylemi çok kibar insandır. Fakat ben şikayetin kızgınlığı ile ani çıkış yapınca bu detayı sonradan hatırladım ama dediğim gibi geç kalmıştım. Hani büyüklerimiz diyor ya öfkeyle kalkan zararla oturur, işte tam bu sözün söylenmesi gereken bir zamandı benim için. Ve mücadelemiz sabaha kadar sürdü… Benim kişisel hesabımı çalanlar kendi kafalarına göre sayfamda değişiklikler yapmaya, arkadaşlarıma çoktan mesaj atmaya başlamışlardı ki telefonum susmuyordu. Kimi mesaj yazıyor kimi arıyor derken elimde telefon, sinirlerim bozuk bir şekilde bu olaydan nasıl kurtulurum diye düşünmeye başladım. Öfkeyle başladığım bu süreci sakinlikle bitirmem lazımdı. Çünkü beni arayan bazı arkadaşlarım da hesaplarını çaldırdıklarını ve uzun süre kurtaramadıkları için yeni hesap açarak yola devam ettiklerini anlatıyorlardı ve ben bunu hiç sevmemiştim. Arayanlardan kimi siber suçları ara diyordu, kimi boş ver, kimi de geçmiş olsun. Garip bir sözcük karmaşası içinde bu olayı çözmem gerektiğini biliyordum ve sanırım yolu bulmuştum. Önce tüm arkadaşlarıma whatsapp’tan hesabımın çalındığı bilgisini gönderdim. Ardından hesabımdaki hareket dolayısıyla instagramdan gelen mailleri dikkatle okudum. Belki de en büyük şansım mail adresimin çalınmamış olmasıydı. Bu maillerde hesabımı çalan kişinin değiştirme maili bile yazıyordu ama bir şey yapamıyordum. İnstagramın güvenlik mail adresinden gelen bu maillere cevaben kendimi tanıtarak ve hesabımın çalındığını defalarca yazarak başladım kurtarma operasyonuma. Ve ardından yakın arkadaşlarımdan, çalınan hesabımı telefonla aramalarını, mesaj yazmalarını ve o kişileri rahat bırakmamalarını rica ederken bende aynısını ikinci hesabım olan Bağımsız Sanat Hareketi’nden yaptım. Siber hırsızları çok rahatsız ettiğimden beni engelleyip kurtuldular. Ama arkadaşlarım sabaha kadar onları rahatsız etmeye devam ettiler. Derken bir arkadaşımın oğlundan aldığımız bilgi desteğiyle operasyonumuzu daha da hızlandırdık ve inanın daha 24 saat geçmeden çalınan sosyal hesabımı geri aldım. Ve ardından hesabı çalınmış olan vakıftaki arkadaşımı arayarak sürecimi aktardım. Ona yapması gerekenleri anlattım. Sanırım bir haftadır hesabını kurtarmak için uğraşan arkadaşım beni aradığında hesabını kurtardığını söyledi. [email protected] bu mail adresini lütfen bir yere kaydedin. Mail adresinizi de çaldırsanız başka bir mailden buraya yazmanız ve kendinizi kanıtlamanız gerekiyor. Evet ben hesabımı kurtardım, arkadaşıma da yardım ettim ama… Hesabımı kurtarınca hesabı çalınmış arkadaşımın bana gönderdiği mesaja geri dönüp “SİZİ BULDUM, YAKALANACAKSINIZ “ diye yazdım. Hırsız o kadar rahat ki bana “asıl suçlu şimdi sensin, keşke hesabını hiç kurtarmasaydın, başına neler gelecek haberin yok “gibi birçok şey yazarak kendini sütten çıkmış ak kaşık ilan etti. Hesabımdaki değişikleri düzeltmek için uğraşırken hesap hareketlerinde kişilerin telefonlarını, mail adreslerini buldum ama hesabı çalınan diğer arkadaşa verilen bilgiye göre hırsızlar bu işleri çalıntı telefonlarla yapıyorlarmış. Anlayamadım ya neyse demeyeceğim madem çalıntı telefonlarla yapıldığı biliniyor neden bu çalıntı olayına müdahale edilmiyor. Ben adres vermeden pantolon bile alamıyorum bazı mağazalardan. Telefon almak bu kadar kolay olmasın o zaman. Nasıl yeni kimlikte 10 parmağımın izini aldıysanız telefon alırken de güvenlik sorularınız olsun. Ve kişi telefonunu çaldırdığında bulunana kadar hattıyla beraber her şey bloke edilsin. Bu kadar zor mu gerçekten… Uzun lafın kısası sıklıkla tüm şifrelerinizi güçlü şifrelerle değiştirmeyi unutmayın. Mail adreslerinize ve telefonlarınıza asla unuturum diye hiçbir şifrenizi yazmayın. Tanıdıklarınızdan geldiğini düşündüğünüz saçma mesaj ve maillerde lütfen önce arkadaşınızı arayın benim gibi yapmayın. Dünyanın insanın kirlettiği bir yerden çıkıp güzelleştiği günlerde yaşamak, insanlığın yeteneklerini iyi yönlerde geliştirdiğini görebilmek dileğiyle… Her değişime ayak uyduran doğanın bilgeliği ve sanatın ışığında yeniden görüşene dek sağlıkla ve sevgiyle