Elinize kalemi aldığınızda derdik eskiden. Şimdilerde klavye üzerinde gezinip, ekranda yazdıklarımızı görüyoruz.

Ama düşünce aynı; ne yazacağım? Neden yazacağım? Kime yazacağım? Bu yazıyı yazınca okuyucuya derdimi anlatabilecek miyim? Daha neler, neler geçer gazetecinin kafasından.

 Bir haber yazıyorsa onun araştırması 5N 1 K’sı, haberin objektifliği, cevap hakkı doğurup doğurmadığı, yorum ya da dedikoduya dayanmadığının, gerçekliğinin kanıtı vs. vs.

Neyse işte bir gazeteci yazıyı yazmadan, haberi yapmadan çok düşünür, çok çalışır. Eline kalemi almak, ya da klavye başına geçmek işin son noktası… Orada oto sansür daha etkili olmaya başlar.

Yazarken de kendine sorar bunu yazmalı mıyım? böyle desem sorun olur mu? patron yayınlar mı? eleştirinin dozu kaçar mı? yazsam bir sakıncası olur mu? Öyle ya günümüzde tuttuğu günlük yüzünden davalar açılıyor, düşünceyi kimseyle paylaşmasan bile sorun olabiliyor. Aslında yasaya göre paylaşmadığın düşünce bir davaya konu olamaz.

Daha yeni asgari ücret açıklandı 2025 yılında çalışanın en az alabileceği ücret miktarı 22. 104 TL oldu. Az mı demeli, yeterli mi demeli? Emekliye verilecek 2025 zammı ne olur daha belli değil. Emekli aç mı demeli, yoksa dememeli mi?

 Suriye’de sorun bitti, Suriye’de savaş nedeniyle gelenler dönüyor mu demeli? Yoksa 10 yıldır bu ülkede her türlü olanağı doyasıya yaşayanlar gitmek istemez mi demeli?

 Her şeye her gün zam geliyor, vergiler artıyor, ama maaşlar buna yetişemiyor demeli mi?

 Kadına şiddet aldı başını gidiyor, şiddeti yaratanlar yeterli cezayı almıyor demeli mi?

 Neyse daha çoook madde var yazılabilecek ama ben burada yapay zekânın gazetecilerin özgürlüğü konusunda söylediklerini sizinle paylaşmak isterim.( Tabii biraz özetleyerek. )Zira bizden daha akıllı oldukları kanıtlanmış durumda…

‘’Bir gazetecinin özgürlüğü, çeşitli faktörlere bağlı olarak değişir ve dünya genelinde farklı ülkelerde farklı düzeylerde olabilir. Gazetecilerin özgürlükleri genellikle şu unsurlara bağlıdır:

Hukuki ve Anayasada Tanınan Haklar: Birçok demokratik ülkede basın özgürlüğü anayasal bir hak olarak korunur. Ancak bazı ülkelerde, bu hak ya sınırlı ya da yoktur.

Medya Sahipliği ve Bağımsızlık: Gazetecinin özgürlüğü, çalıştığı medya organının bağımsızlığına da bağlıdır. Eğer bir gazete veya televizyon kanalı, belirli bir siyasi parti veya iş adamının kontrolündeyse, gazetecinin özgürce haber yapabilmesi zor olabilir.

Sosyal ve Ekonomik Baskılar: Ekonomik baskılar da gazetecilerin özgürlüğünü kısıtlayabilir. Reklam gelirlerine bağımlı olan medya organları, bazen belirli şirketlere veya hükümetlere karşı eleştirel yayınlardan kaçınabilirler.

Sansür ve Oto sansür: Bazı ülkelerde, gazeteciler doğrudan sansürle karşılaşabilirler. Ayrıca, gazeteciler, özellikle rejimle karşı karşıya gelmemek için oto sansür uygulayabilirler.

Şiddet ve Tehditler: Gazetecilere yönelik fiziksel saldırılar, tehditler veya cinayetler de, gazetecilerin özgürlüğünü engelleyen ciddi bir tehdittir. Bazı ülkelerde gazeteciler, raporlama yaptıkları konular nedeniyle hayatlarını tehlikeye atabilirler.

Uluslararası Perspektif: Dünya genelinde basın özgürlüğü, ülkelerin uluslararası sözleşmeler ve anlaşmalara ne derece sadık olduklarına bağlı olarak değişir. Örneğin, Birleşmiş Milletler ve Avrupa Konseyi, basın özgürlüğünü destekleyen çeşitli kararlar almıştır, ancak bu kararlar her ülkede etkili olamayabilir.

Sonuç olarak, bir gazetecinin özgürlüğü, yalnızca hukuki çerçeve ile değil, çalıştığı medya organının bağımsızlığı, toplumdaki genel iklim ve hükümetin basına yaklaşımı gibi faktörlerle de belirlenir. Demokrasi ve insan hakları konusunda güçlü bir geçmişe sahip ülkelerde gazetecilerin özgürlüğü genellikle daha genişken, otoriter rejimlerde bu özgürlükler büyük oranda kısıtlanabilir.’’ Dedi yapay zekâ.