Bu konuda pek çok neden sayılabilirse de benim ilk etapta aklıma gelen dört temel neden var. Birincisi nüfus ve alanı, ikincisi ise güçsüz, zayıf ve kolay düşman olması. Üçüncüsü İngiltere ve Avrupa’nın güçlü devletlerinin biçimlendirmiş olduğu İslam coğrafyasını ABD’nin kendine göre yeniden biçimlendirmek istemesi. Dördüncüsü yaratılacak İslam korkusuyla kamuoyu desteğinin kolayca sağlanacak olması.
Nüfus ve alan olarak İslam ülkeleri dünya nüfus ve alanının kabataslak beşte birini temsil etmektedir. Ayrıca İslamların sahip olduğu topraklar maden ve enerji kaynakları açısından çok zengindir. Küresel sermayenin varlığını büyüterek sürdürebilmesi için bu kaynaklara el koyması gerekmektedir.
İkincisi ise İslam’ın hem zayıf ve hem de kolay bir düşman olmanın ötesinde, bunları istedikleri gibi kullanma olanağı da vardır. Çünkü İslam orta çağı yaşamaktadır. Laik sistemden uzak tutarak onları ebediyen orta çağa hapsetmek olanaklıdır. Ve Laik Türkiye dışındaki İslam ülkelerinin hemen tamamına yakını şu anda Orta çağ hapishanesindedir, denilebilir. Türkiye de laik demokratik sistemden koparılarak oraya gönderilmek istenmektedir.
ABD ve İngiltere bu isteklerini değişik zamanlarda değişik biçimlerde dile getirmiştir. İşte eski ABD başkanlarından Richard Nixon’nun bu konudaki beyanatı:
“Müslüman ülkelerde demokrasi ve laikliğe asla izin vermeyiz. Eğitim sistemlerinin din temelleri üzerine oturtulması gerekir. Başlarındaki çobanı ele geçirip ülkeyi biz yönetiriz. Bu doğrultuda çalışmalıyız.”
İslam’ın kolay düşman olarak görülmesinin temel nedenlerinden birincisi ise tarikat ve cemaatleri ele geçirerek İslamları birbirine kırdırmanın her zaman mümkün olduğu düşüncesidir. İngilizler bunu her zaman yapmış ve her zaman başarılı olmuştur. Örneğin Afganistan’da kaybettikleri bir savaştan sonra Afganlar bağımsızlığını kazanınca İngilizler onları İslam ile yıkmayı denemiş ve Topal Molla adında bir casusun saçını sakalını uzatıp bir derviş süsü vererek Afganistan’a göndermiş ve Afganistan’ı geri almayı başarmıştır. Irak-ABD savaşında da ABD Kesnizani Şeyhini elde edince, onun müridi olan Saddam’ın generalleri kurşun atmadan teslim olmuştur. Yani küresel sermaye için İslam bu kadar kolay bir düşmandır.
Çünkü İslam Ülkelerinde her zaman için kendi devletine karşı küresel sermaye için çalışacak cemaat ve tarikatlar vardır. Olmasa bile kolayca yaratılabilir ve istenildiği biçimde kullanılabilir. Atatürk tarikat ve cemaatleri Türkiye düşmanları ile birlikte çalıştıkları için kapatmıştır. İsrail’deki Hahambaşı Türkiyedeki 72 tarikatı biz kurduk derken, İsrail istihbarat teşkilatı MOSSAD yaptığı bir açıklamada 70 İslam tarikatını beslediklerini söylemiştir. İngiltere ve ABD ne kadar beslemektedir bilinmemektedir.
Üçüncü nedene gelince önceki yazılarımda da belirttiğim gibi ABD’nin dünyayı kendine göre yeniden dizayn etme gerekçesidir. Irak ve Afganistan savaşlarını bunun için yaptı. Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) diye giriştiği düzenlemede Atlantik kıyısındaki Fas’tan başlayarak Suriye’ye dek geldi. Sırada Türkiye ile İran var.
Dördüncü gerekçe ise aslında en çok sıkıştığı gerekçedir. Dünya umurunda değil ama en azından kendi vatandaşlarının onayını alması bir sonraki seçimler için gereklidir. Yani halkına İslam’ı düşman olarak göstermesi gerekiyordu. Bu konuda da seçilebilecek en iyi düşman İslam’dı.
ABD zaten dünyadaki tüm mafya ve terör örgütlerini kurup yöneten devlet olduğu için bunu yapması çok kolaydı. Bu konuda çıkarından başka bir ölçüsü de yoktu. Örneğin terörist diye yerin dibine batırdığı Sudan yönetimini tazminat ödemesi ve İsrail ile ilişki kurması koşuluyla terörist devletler listesinden çıkarmayı önermiştir. Yani bu durumda Sudan yönetiminin terörist olup olmaması ABD’nin çıkarlarına uyup uymamasına bağlanmıştır.
İşte böyle kurup kullandığı terör örgütleriyle ABD olaylar çıkararak dünyada İslam’a karşı bir antipati yarattı. İslam zaten çağdışı yaşam ve yönetim tarzı ile onlara çok antipatik geliyordu. Fakat antipatik diye bir topluma durduk yerde savaş açmak da olmazdı. Bunu sağlamak için 11 Eylül 2001’de kendi halkı üzerine korkunç bir terör olayı planlayıp uyguladı. 3000 ABD vatandaşı hayatını kaybederken 6000 kişi de yaralandı. Böylece İslam nefreti İslam düşmanlığı terörle birleştirilerek İslamofobi diye bir düşmanlık duygusu yaratıldı.