Dünyanın hemen en kısa süre içinde birleşmesini gerektiren en önemli ve en acil sorunların başında doğa gelmektedir. Çünkü biz doğada yaşıyoruz. Daha doğrusu içinde bulunduğumuz doğayı yaşıyoruz.
Ama genelde hemen her yazımda yinelediğim gibi doğa son sürat tükeniyor, can çekişiyor. Doğa biterse insanlık da bitecek. Ama doğaldır ki; doğa sonsuza kurulmuş bir saat gibidir. Kendi kendisini yeniler. İşte bu yenileme dönemlerine uyum sağlayamayan insanlık biter. Ama doğa asla bitip tükenmez. En önemlisi de insanlığın bitmesi doğayı hiç de olumsuz etkilemez. Hatta insanlığın yarattığı tahribat ve kirlilikten kurtulacağı için doğa olumlu yönde etkilenir.
Ayrıca mevcut devletler sisteminde bu olumsuz gidişatı durdurmak da olanaksızdır. Çünkü kapitalizm, daha fazla kâr amacından vazgeçemeyeceği için doğal kaynakların kendilerini yenileme hızından daha hızlı tüketilmesi durduramayacaktır. Ayrıca dünyadaki en büyük on şirketten çoğunun (Exxon Mobil, Shell, BP, General Motors, Chevron, Daimler Chrysler, Toyota ve Ford gibi) araba ve petrol üreticileri olduğu ve kapitalizmin bu alanlarda büyüme zorunluluğundan vazgeçemeyeceği ortadadır.
Sonuç olarak bu şirketler büyümek ve daha fazla satış yapmak için de daha fazla doğal hammadde kullanmak zorundalar. Fakat öte yandan doğayı daha az tüketerek doğanın bunları yeniden üretmesine izin vermek gerekirken, kapitalist sistemde bu ekonomik kriz anlamına gelir. Krizden çıkışın formülü ise daha fazla üretimdir. Bu yüzden tüketim artışını dolaysıyla doğal tükenişi bu sistem içinde frenlemek olanaksızdır.
Bugün geçerli devletler sistemi doğanın tükenmesi, tahrip edilmesi yanında, gelir dağılımında dengelerin uçurum haline gelmesine, kadınların üstündeki baskıların artmasına, ırkçılık ve milliyetçiliğin azınlıkları baskı altına almasına neden olacaktır. Kapitalizm bu sorunlara bir çözüm bulamamakta baskı, terör ve savaşları önleyemediği gibi baskı, terör ve savaşları çözüm olarak kullanmaktadır.
Stephen Hawking dünyadaki yaşama dair en büyük tehditlerden birinin iklim değişikliğinden geleceğini düşünüyordu. Hawking, bu yüzden ABD'nin Paris Anlaşması’ndan çekilmesine dair endişelerini de açıklamıştı: Geri döndürülemez noktaya çok yakınız. Trump'ın bu eylemi dünyanın 250 derece sıcaklıkta ve asit yağmurlarının olduğu Venüs'e benzemesine giden yolu açabilir demiştir.
Çünkü bir tarafta sömüren ve kaşı tarafta sömürülen karşılıklı iki grup varsa sömürünün ve dünyada talanın önünü almak olanaksızdır. Sömüren ile sömürülen aynı tek devlet çatışı altında birleştirilemediği ve vahşi kapitalizm tedavi edilmediği sürece sömürü yine devam edecektir. Ama birleşik tek devlette sömürü, ABD’nin kendi ülkesinde kendi halkını sömürüsü düzeyine düşecek dünyanın talanını önlemek için önlemler tüm dünya için alınabilecektir.