Merhaba,

Sanırım hepinizin gözüne takılmıştır şimdi anlatacağım şey. Apartmanın 3. Katından aşağıya uzanan hortum ve bolca köpüklenmiş arabanın, saatlerce sokak ortasında yıkanması. Ne acı bir manzara değil mi? Karşınızdakinin kültürsüzlüğüne mi, az ötede ki ağaçlara mı, şakır şakır akan suya mı yanalım. Sizce…

Minicik dar beton çerçeve içine alınmış ağaçların, bol köpüklü suyla beslendirilerek öldürüldüğü, kuşların, kedilerin su bulma umuduyla zehirlendiği, köpükler yüzünden düşen insanların acili boyladığı ama en derin şekliyle suyun kötüye kullanıldığı zamanlardayız.

Temizlik hastası ebeveynlerin haftanın her günü balkonlarını bolca suyla yıkarken dışarıda yaşayan hayvanlara bir yudum sağlıklı su koymadığını çoğunuz biliyorsunuz. Hayvanların yaşam alanını gasp eden insan, hayvanların temiz su içmesine dahi izin vermiyor, düşünebiliyor musunuz? Birkaç iyi yürekli insan dışında kimse dış dünyada sessiz çığlıklarla yaşamaya çalışan canlara yardım etmiyor. Su, sadece insana değil doğaya bütünüyle gerekli tek şey belki de! Ama anlayana.

22 Mart Dünya Su Günü. Kutlanacak bir günden ziyade kaygılanmamız gerektiğini hatırlatan bir gün bence.

Uzun yıllardır beklenen SU SAVAŞLARI inanın eli kulağında ve duyarsız insanlığın umursamazca kullandığı su, bir gün o musluktan akmayı bırakın damlamayacak. İşte o gün gerçekle yüzleşecek olan etrafınızdaki duyarsızlar, elinizdeki suya saldıracak. Halbuki uzun bir zaman sizin hakkınızla halı yıkadı, içme suyunu tarlaya verdi, bol köpüklediği arabasını saatlerce temiz suyla fırçaladı, fırçaladı… Ve size alaysı bakışlarla baktı kim bilir kaç zaman! Parasıyla değil mi dedi hatta…

22 Mart 1993 yılında Birleşmiş Milletler tarafından ilan edilen bu özel günün asıl amacı gittikçe büyüyen TEMİZ SU SORUNUNA DİKKAT ÇEKMEK! Her yıl farklı bir temayla farkındalığı artırmak için düzenlenen Dünya Su Günü etkinlikleri 2021 yılı teması “suyun değeri “ olarak belirlenmiş. Aslında yaşam kaynağımız olan ama alışkanlıklarla kötü kullanılan, umursanmayan SU olmadığında, yaşam tehdit altına giriyor ve yiyecekten giyeceğe, içecekten yemeğe kadar her şey yok oluyor…

Elimizdeki suyumuza sahip çıkmanın o kadar kolay yöntemleri varken yok etmeyi tercih edenlere tüm geç kalınmışlığıyla bir kez daha suyumuzu nasıl kurtarırızı hatırlatmak istiyorum.

Duş ve lavabo ihtiyaçlarımızda gerekmediğinde suyumuzu kapatarak mesela, meyve ve sebzelerimizi yıkarken akan su yerine sirkeli bir su kabının içinde yıkamak mesela, sızıntı yapan musluklarımızın tamir edilmesi mesela… o kadar çok mesela var ki!

Hemen hepimiz evde giyecek bir sürü kıyafetimiz varken sürekli yenilerini almaya gidiyoruz. Kapitalizmin hemen her köşede farklı isimlerle açtığı mağazalar zincirinde rengarenk kıyafetlerin büyüsüyle elimiz kolumuz dolu evin yolunu tutuyoruz. Peki tek bir tişört için 2.700 litre su harcandığını bilseydiniz! O da bir şey mi, bir kot pantolon üretiminde 11.000 litre su harcandığını. Rakamlar korkunç.

Dünya küresel ısınmayla mücadele ederken, ormanlar yakılıp yıkılırken, kentler beton yığınına dönüşmüşken, beklenen yağmurlar masal olmuşken suyu hala kötü kullananlara bir sözüm var. Dünya sadece size ait değil!

Dünya insanı, doğa ana olmadan yaşayamayacağını anladığı gün değişecek her şey. Umarım her şeyde olduğu gibi geç kalmaz insanlık…

Her değişime ayak uyduran doğanın bilgeliği ve sanatın ışığında yeniden görüşene dek sağlıkla ve sevgiyle…