Genetik hastalık babadan oğula deden toruna geçen hastalıklar ve kanser hastalıkları çoğalmaya başladı. Benim ilk bacağımda iki şişlik oluştu. Sonra bacaklarımı ve kollarımı sarmaya başladı.
Aldırdım bir iki tanesini tahlile gitti. Lipom (yağ bezesi) olduğu ortaya çıktı. Allahtan benim genetik rahatsızlığım önemli değilmiş. Zararsız hangisini aldırmak istersen, hangisinden rahatsızsan gelirsin alırız dediler. Görünüş çirkinleşiyor. Ama hatırladığım dedemde de olduğudur. Genetik dedi doktor. Deden den sana geçmiş. Yapacak hiçbir şey yok vücut kendi üretiyor demişti. Genetik hastalıklarımız kanser meme, tiroid ve kolon kanseri iken erkeklerde hem ülkemizde hem de dünyada en sık görülen akciğer, prostat ve kolon kanserlerine rastlıyoruz. Ama Akdeniz Üniversitesi'nden (AÜ) Doç. Dr. Mustafa Karaca bakın erken teşhisle ilgili neler söylemiş: “Hastalarımızın genetik analizini çıkarttıktan sonra uygun hedefe yönelik tedaviyi başlatıyoruz. Genetik testleri yapıp onların ailesel risk analizlerini çıkartıp daha erken tarama programlarına alabiliyoruz. Kansere ne kadar erken yakalanırsanız hastalıktan kurtulma şansınız o kadar yüksek" dedi. AÜ Tıp Fakültesi Onkoloji Ana Bilim Dalı'ndan Doç. Dr. Mustafa Karaca, 2024 itibarıyla dünyada 21 milyon kanser hastası olduğunu açıkladı. 2000'li yıllardan sonra gün geçtikçe artan kanser vakalarının ilerleyen yıllarda daha da yükselmesini beklediklerini aktaran Mustafa Karaca, Türkiye'de 582 bin kanser hastası bulunduğunu, her yıl 233 bin hastanın kanser tanısı aldığını anlattı. Ülkemizde her yıl 126 bin hastanın kanser nedeniyle hayatını kaybettiğine dikkati çeken Karaca, ülkemizde en çok 45 bin akciğer, 24 bin 174 ile meme kanseri hastası olduğunu söyledi. Akdeniz Üniversitesi'nde gerçekleşen yeni tedavi yöntemlerini anlatan Mustafa Karaca, kanserde erken tanı ve tedavinin önemli olduğunu vurguladı. Doç. Dr. Mustafa Karaca, 2000'li yıllardan önce dünyada ve ülkemizde en sık ölüm nedeninin kardiyovasküler hastalıklar olurken, 2000'li yıllardan sonra kanser olduğuna dikkati çekti. Geçmişte olduğu gibi bugünün ve yarının en büyük sorununun kanser olduğunu belirten Mustafa Karaca, "Kanser 55-70 yaş aralığında daha sık görülürken, artık giderek sıklığın ve yaş aralığının azaldığını görmekteyiz. Özellikle kadınlara baktığımızda en sık görülen kanser meme, tiroid ve kolon kanseri iken erkeklerde biraz farklılık görüyoruz. Erkeklerde hem ülkemizde hem de dünyada en sık görülen akciğer, prostat ve kolon kanseri" dedi. Kanser tedavileri hakkında bilgi veren Mustafa Karaca, “2000 yılı bizim için milat. 2000 yılından önce elimizde sadece klasik kemoterapi ilaçları mevcuttu ama 2000 yılında insan hücresinin DNA'sı tespit edildi, sonra kanser hücresinin DNA'sını çok iyi öğrendik. DNA'sını bildikten sonra kansere neden olan mutasyonları biliyoruz. Mutasyonları bildikten sonra da bunlara yönelik akıllı hedefe yönelik tedaviler geliştirildi. Örneğin akciğer kanseri 54 hastada 5 yılda sağ kalım süreleri 10-11 ay civarındayken, akıllı hedefe yönelik tedavilerle 4- 4,5 yılı geçen sağ kalım süreleri elde edildi" diye konuştu. Genetik ayrıntılı analizi yapılan hastanın altta yatan hastalıklarının da tespit edildiğini aktaran Mustafa Karaca, “Kanser olduktan sonra yapılan testin yanı sıra Akdeniz Üniversitesi'ndeki Genetik Hastalıklar Danışma Merkezi'nde kansere yatkınlık gösteren bazı genetik testler de yapılabiliyor. Örneğin ailesinde meme, yumurtalık kanseri olan hastalar bu genetik testleri yapıp onların ailesel risk analizlerini çıkartıp bunları daha erken tarama programlarına alabiliyoruz. Bu konuda hastalarımız çok şanslı" diye konuştu.