Ekonomik kriz her geçen gün devam ederken, uzmanların yaptıkları açıklamalar tedirginlik yaratıyor.

Ekonomik kriz her geçen gün devam ederken, uzmanların yaptıkları açıklamalar tedirginlik yaratıyor. Türkiye Bankalar Birliği, dolar kurunun yıl sonuna kadar 40 TL’yi bulacağını açıklarken Akdeniz Üniversitesi İktisadi ev İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Yakup Koray Duman ise “Türkiye ekonomisine baktığımız zaman yıllık olarak bu 8 aylık dönemde zaten dolar kurunun ortalama olarak 23-24 lira olduğunu görüyoruz. Orta vadeli bir program yapıldı. Bu programda doların 2024 hedefi 36,78 olarak devletin resmi kaynaklarında açıklandı. Buna göre dolarda 2024 ortalamasına bakıldığı zaman bu yılki tahminle kıyasla yüzde 50’lik bir artış görülüyor. Yıllık ortalama fiyat artışı ve enflasyon hızına bakıldığı zaman dolar kurunun 40 lirayı bulacağını söyleyebiliriz. Dolar kurunu tamamıyla enflasyondaki artış hızıyla bağlıyoruz. Enflasyon Türkiye ekonomisinde düşüyor mu şu anda? Düşmüyor. Düşme trendine girmiş mi? Hayır girmedi. Dolayısıyla enflasyondaki artış hızı devam ettiği sürece doların bu seviyelerde kalması mümkün değil. Dolayısıyla 2024’deki enflasyonun yükseleceği tahmin ediliyorsa, dolarında 2024’ün sonunda 40 lirayı göreceğini tahmin etmek zor olmasa gerek. Kur yükselişe devam edecek. Eğer enflasyon daha da yükselirse kur 40 seviyelerinin de üzerine yükselebilir. İnsanlar mal ve hizmet tüketimini sınırlandırmak zorunda kalacak. Daha az mal ve hizmet talebi ortaya çıkacak. Dolayısıyla bu süreç içerisinde maaşlara ve ücretlere yapılan zamların aslında hiçbir anlamı kalmayacak. İşçiler ezilmeye devam edecek. 2024 yılında çalışanları çok güzel günler beklemiyor. Alım güçleri daha da düşecek. Türkiye ekonomisinin düze çıkması 2026-2027 yıllarını bulabilir belki daha da uzayabilir bu süreç.  İzlenen iktisat politikası seçeneği tamamıyla yanlış. Dolayısıyla bu politika seçeneği ile bu hızla aşağı düşürülmesi mümkün gözükmüyor. Türkiye’nin acilen bir yönetim ekonomisi modeline geçmesi gerekiyor. Üreten bir ekonomi modeli benimsenmeli. Tüketen değil üreten, satan ve ülkeye döviz geliri getiren bir üretim yöntemi acilen belirlenmeli.”