Evde tek başıma olduğum halde ayda 8 damacana su kullanıyordum. Su içmek bile lüks oldu.
Bir 19 LT damacana suyun fiyatı 92 TL. Baktım su pahalı. Aracımda yok dağdan ormandan memba suyu doldurup geleyim. Eve arıtıcı aldım. Parasını 8 ayda çıkardım. Şuan çok rahatım.
Antalya'da içme suyu masrafını azaltmak isteyenler, 'Dağdan, ormandan memba suyu' düşüncesiyle kaynaklardan su doldurup evine götürmeye başladı. Araçlarıyla kaynağa gelip bakteri uyarısına aldırmadan su dolduranlar uzun sıra oluşturdu. Tabeladaki, kaynakta koliform bakterisi tespit edildiği için içme suyu olarak tüketilmesinin uygun olmadığı yazılı olmasına rağmen insanlar sıraya girip evlerine su götürüyor.
Damacana su fiyatının 1 yılda yüzde 100 artması mutfak masrafında içme suyu giderini azaltmak isteyenleri sağlığa zararlı kaynaklardan su ihtiyacını karşılamaya yöneltti. 'Memba', 'Dağdan, ormandan doğal kaynak suyu' düşüncesiyle yol kenarlarındaki çeşmelerden akan suya ilgi çoğaldı.
Genellikle dağlık ve ormanlık alanlarda, yaylalara ulaşımı sağlayan yolların kenarındaki çeşmelerden içme suyu ihtiyacını karşılayanların sayısı arttı. Konyaaltı Belediyesi tarafından su doldurulan alanın girişine yaklaşık 4 yıl önce asılan tabelada, 'Belediyemiz tarafından bu su kaynağında yaptırılan analiz sonucunda koliform bakterisine rastlanmıştır.
İçme suyu olarak tüketilmesi uygun değildir' ifadesi yer alıyor. Tabelada koliform bakterinin 100 mililitrede 72 kob (koloni oluşturan birim) yer aldığı belirtildi. Tabeladaki 'tüketilmesi' yazısı ile bakteri parametresini belirten yazının sarı boyayla kapatıldığı, büyük harflerle belirtilen 'uygun değildir' ibaresinin de zemin rengi olan beyaza boyandığı dikkati çekti. Gıda Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Ali Manavoğlu bu su konusuyla ilgili açıklamalarda bulunmuş. Bakın neler söylemiş, plastik şişe kullanımın zararlarını anlatmış. Bakalım neler demiş.
Gıda Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Ali Manavoğlu, son dönemde yol kenarında akan kaynak sularının içme suyu olarak tüketiminin arttığına dikkati çekti. Açık kaynaklarda 'doğal' diye tabir edilen suların tüketimine dikkat edilmesi gerektiğin söyleyen Manavoğlu, "Fiziksel, mikrobiyal, kimyasal bulaşma olabilir. Sağlık Bakanlığı'nın İnsanı Tüketim Amaçlı Sular Yönetmeliği'nde su analizlerinde koliform, escherichia coli gibi mikroorganizmalarından bulunmaması gerektiği belirtiliyor" diye konuştu.
Koliform grubu bakterilerde hastalık yapıcı etkiye sahip mikroorganizmaların yer aldığını anlatan Manavoğlu, "Bu mikroorganizmaların kaynağına bakıldığında, sıcakkanlı hayvanların bağırsaklarında dışkı kökenli bir mikroorganizma. Topraktan, çamurdan, bitkiden de bulaşabiliyor. Bu mikroorganizmalar hastalık yapıcı etkiye sahip. Mide bulantısı, kusma, ateş, halsizlik, karın ağrısı gibi rahatsızlık yapabilir. Özellikle bağışıklık sistemi düşük kişilerde, çocuklarda etkisi daha da artarak ölüme neden olabilir.
İshal ve kusmanın ardından bu mikroorganizmayı yok edemezseniz hayati tehlikeye yol açabilir" dedi. Açık kaynaklarda suların plastik şişelere doldurulduğunu belirten Manavoğlu, "Pet şişeler tek sefer kullanıma uygun. Bunların sürekli kullanılması, deforme olmasına rağmen kullanımının devam etmesi, bakteri oluşumuna ve zehirlenmeye neden olabilir. Kaynak suları, üretim tesislerinden birçok işlemden geçerek tüketime uygunluğu sağlanıyor, dezenfekte ediliyor, mikroorganizmalardan arındırılıyor. Açık kaynak sularının tüketimine dikkat edilmeli" ifadelerini kullandı. Bedava kullanacağız diye sağlığımızdan olmayalım lütfen. Sevgilerimle…